SENIN ADIN PİR-İ SAMİ OLSUN

 Pir-i Sami hazretleri 1848 yilinda Erzincan´in Selüke (Yesilcay) Köyü´nde dünyaya gelmistir. Daha cocuk yaslarda kendini ilme vermis, dönemin alimlerinden ders almaya baslamistir. Erzincan alimlerinden uzun süre ders aldiktan sonra Istanbul´a gitmis, Istanbul´da dönemin medreselerinde ilim tahsil etmis ve icazet diplomasi alarak Erzurum´un Hinis ilcesinde bulunan medreseye müderris olarak tayin edilmistir. Hinis´ta müderris olarak görev yaparken günlerden bir gün beldeye tasavvuf alimlerinden Abdurrahman Tagi hazretlerinin geldigini duymus, sohbetini dinlemek maksadiyla Tagi hazretlerinin sohbet ettigi eve gitmistir. Tagi hazretlerinin sohbetinden etkilenen Pir-i Sami hazretleri Hinis´taki memuriyetini birakarak Bitlis´in Güloymak ilcesindeki Tagi hazretlerinin dergahinda hizmete karar vermistir.

Pir-i Sami hazretleri 1848 yilinda Erzincan´in Selüke (Yesilcay) Köyü´nde dünyaya gelmistir. Daha cocuk yaslarda kendini ilme vermis, dönemin alimlerinden ders almaya baslamistir. Erzincan alimlerinden uzun süre ders aldiktan sonra Istanbul´a gitmis, Istanbul´da dönemin medreselerinde ilim tahsil etmis ve icazet diplomasi alarak Erzurum´un Hinis ilcesinde bulunan medreseye müderris olarak tayin edilmistir. Hinis´ta müderris olarak görev yaparken günlerden bir gün beldeye tasavvuf alimlerinden Abdurrahman Tagi hazretlerinin geldigini duymus, sohbetini dinlemek maksadiyla Tagi hazretlerinin sohbet ettigi eve gitmistir. Tagi hazretlerinin sohbetinden etkilenen Pir-i Sami hazretleri Hinis´taki memuriyetini birakarak Bitlis´in Güloymak ilcesindeki Tagi hazretlerinin dergahinda hizmete karar vermistir.

 Abdurrahman Tagi hazretleri 1247 yilinda Sirvan´da dogmustur. Dönemin en büyük alimlerindendir. Bulundugu dönemde bir cok insani irsat etmis, bir cokta halife yetistirmistir. Tagi hazretlerinin ild halifesi Pir-i Sami hazretlerindir.  

Pir-i Sami hazretleri Islami sahada kendini iyi yetistirmesine, müderris olmasina ragmen Abdurrahman Tagi hazretlerini tanidiktan sonra ilminin yeterli olmadigini anlamis, Tagi hazretlerinin dergahina kosmustur. Ancak Tagi hazretleri, Sami Efendi´yi ilk önce dergahina kabul etmek istememistir. Sami Efendi´yi adeta bir imtihana tabi tutmustur.

 Pir-i Sami hazretleri, Tagi hazretleriyle tanismasini söyle anlatmaktadir:

 - Tagi hazretleri Hinis´a geldiklerinde kendilerini dinlemek icin gittim. Sohbet ediyordu, sohbet süresince ben ayakta kaldim. Efendi´nin yanindakiler; “Erzincanli hoca ayakta kaldim. Efendi`nin yanindakiler; “Erzincanli hoca ayakta kaldi” diye Tagi hazretlerini sürekli uyarmalarina ragmen bana otur demedi. Tabi cok agrima gitti. Sohbet esnasinda bir soru da ben kendilerine sordum. O kadar güzel cevap verdi ki zatina hayran kaldim. 

Tagi hazretleri Hinis´tan ayrildiktan sonra icime bir ates düstü. Artik uyku bile uyuyamiyordum. Kalktim Güroymak´a gittim. Tagi hazretlerinin dergahinin kapisinda saatlerce bekledim. Beni kabul etmediler. Tagi hazretlerinin damadi geldi yanima. Dedi ki; “Siz nicin geldiniz?” Bende dedim ki; “Efendim Allah sevgisini ögrenmek icin buradayim.” Oysa Tagi hazretleri beni damadi araciligi ile imtihan ediyormus. Neyse Tagi hazretleri beni kabul etti. Ve bana dedi ki “Senin ilminde var amelinde. Bu zordur, var git isine, colugunu cocugunu magdur etme.” Ben de Tagi hazretlerine boynumu büktüm.

  Pir-i Sami hazretleri, artik Tagi hazretlerine talebe olmustur. Gece gündüz dergahta bir hizmetci gibi calismakta gün gectikce tasavvufun kaynagi ulasmakdir. Tagi hazretleri, bir yil sonra Pir-i Sami hazretlerini yanina cagirir ve der di “Artik siz halifem oldunuz. Erzincan´a gidiniz ve irsat görevine baslayiniz.”

 Tagi hazretlerinin binlerce müridi vardi. Sami hazretlerinin kisa bir sürede halife olmasi dergahtaki insanlar arasinda büyük sikinti meydana getirde. Birkac kisi Tagi hazretlerine üzüntülerini belirttiler.

 - Efendim biz yillardir bu kapidayiz. Ama Sami Efendi yeni geldi halifeniz oldu.

 Tagi hazretleri tebessümle cevap verdi:

- Erzincanli Hoca buraya gelirken sobasinin ici odunla zaten doluydu. Bize sadece atesi yakmak kalmisti, onu yaktik.

Aslinda Sami hazretleri halife olduguna cok da sevinmemisti. Cünkü halife olmasi Tagi hazretlerinden ayrilmasi manasina da geliyordu. Tagi hazretlerinin huzuruna cikti ve dede ki:

- Efendim, ben bu kapida kalmak istiyorum. Beni göndermeyiniz.

Tagi hazretleri gülümsedi, Sami Efendi`yi kucakladi ve gür bir sesle dedi ki:

- Bundan sonra senin adin Pir-i Sami olacak. Erzincan´a gidiniz, büyük bir dergah aciniz. Bu dergahta öyle bir sevgi atesi olacak ki bu ates yüzyillar boyu dünyayi aydinlatacak.

Pir-i Sami hazretleri mürsidinin sözlerini gözyasi akita akita dinliyordu. Dergahin önünde Sami hazretlerini ugurlamak icin toplanmis binlerce mürit vardi. Bu bir ayrilik mi. Hayir-

Dervislerden biri kosarak bir at getirdi dergahin önüne. Pir-i Sami hazretleri bir kez daha sarildi mürsidinin eline beni gönderme dercesine. Mürsit, Sami Efendi´ye ata binmesini isaret etti. Pir-i Sami hazretleri istemeye istemeye ata bindi. Ancak at ayaklarini sürtüyor, gitmek istemiyordu. Tagi hazretleri tuttu atin yularini ati cekerek götürdü.

Pir-i Sami hazretleri; “Aman efendim etme.” diyor Müritler saskin; “Bu nasil is? Koskoca Tagi hazretleri bir halifesinin atinin yularindan tutmus götürüyor.”

Tagi hazretleri, Sami hazretlerini bu sekilde sehrin cikisina kadar götürdü. Kendisi köyüne döndü. Dergahin kapisinda bekleyen müritlerin saskinligini anlamisti. Dedi ki:

- Sizler diyorsunuz ki, mürsidimiz Sami Efendi´nin atinin yularini nicin tuttu? Sizler diyorsunuz ki; “Sami Efendi atin sirtinda mürsidimiz yayan yürüdü.” Siz de gördünüz Sami Efendi´nin ati bile bu kapidan gitmek istemiyordu. Sami Efendi bu dergahtan cok manevi feyz aldi. Biraz daha kalsa bizim dergahtaki manevi feyzden size bir sey kalmayacakti.

Tagi hazretleri Sami hazretlerinin ulu bir mertebeye ulastiginin mesajini veriyordu.

Pir-i Sami hazretleri Erzincan´a döndükten kisa bir süre sonra dedsinin maddi yardimiyla büyük bir dergah kurdu. Ünü kisa zamanda Erzincan merkezinde ve ilcelerinde degirmenler kurdu, kendi adina bir vakif acti. Halkin büyük ilgisi bir kisim insanlari rahatsiz etti. Hazret´le ilgili iftira kampayalari baslattilaar. Ancak halk bic birine itibar etmedi. Binlerce talebe yetistirdi. Yoksullari, fakirleri vakfi kanaliyla korurdu ve kolladi. 64 yillik ömrünü insanliga hizmetle geciren Allah´in sevgili kulu, 1912 yilinda ölümsüzlüge dogru yürüyüse gecti. Vasiyeti üzerine kabri dergahin bahcesine kazildi. Vefat haberini alan on binlerce bahlisi cenazesinde gözyaslariyla saf tuttu

Yetis ey kestibanim, büsbütün deryada yangin var.

Degil derya yalniz, cümle hep sahrada yangin var.

Eristi Sami-i sultan, beraber dilber-i ruhan.

 Degil yalniz Erzincan, Yemen, San´a´da yangin var.

 Pir-i Sami hazretleri yerine dört halife birakti. Bu halifelerden iki tanesine irsat vazifesini verdi. Halifelerinin biri kayinbiraderi Abdurrahman Efende, digeri ise Pir-i Sami hazretleri´nin ilk müridi olan Muhammed Besir Efendi´dir.

Pir-i Sami hazretleri´nin darü´l-bekaya tesriflerinden sonra Besir Efendi irsat makamina oturmustur. Abdurrahman Efendi ise Keleric (Karakaya) beldesinde dergahini acmis ve irsat vazifesine baslamistir. Pir-i Sami hazretlerinin bagilan iki kol olarak devam etmistir.