ŞARKIN VE GARBIN MEVLANA´SI

 Veliler Kervani yoluna devam ediyor. Pir-i Sami hazretlerinin kolu boy boy geliyor. Dede Pasa hazretleriyle de Anadolu´ya yayiliyor. Gönlüne Allah sevgisi düsmüs bir kere, caresiz bu yolda nasibini kismetini arayacak. Uzun uzun yollar, inisli cikisli daglar, azgin sular. Ama caresi yok gececek buralari Dede Pasa hazretleri. Cünkü bu yol gönül sultanina gider.

 Dede Pasa hazretleri Bayburt´un Pulur nahiyesine bagli Asagi Lori Köyü´nde 1879 yilinda dünyaya geldi. Babasinin adi Hüseyin Efendi, annesinin adi Gül Hanim´dir. Cumhuriyetin ilanindan sonra, soyadi kanununa göre aile Bastürk soyadini almistir. Dede Pasa hazretlerinin asil adi Musa Bastürk´tür. Ancak bu büyük Allah dostu, Dede Pasa hazretleri olarak anila gelmektedir.

 Dede Pasa hazretlerinin su anda hayatta olan oglu Nurettin Bastürk´le hazret hakkinda derin bir sohbete daliyoruz. Nurettin Efendi, ilerlemis yasina ragmen hafizasi taptaze babasini anlatirken duygulu anlar yasiyor. Sarkin ve Garbin Mevlana´si sayilan Dede Pasa hazretleri oglunun dilinden naklediyorum:

 - Efendim, babam okumayi cok severdi. Ilk önce sibyan mektebine gitmis. Bu okulda cok basarili imis. Okul disinda da Bayburt´a bagli Yukari Aksüt Köyü´nde Kitapsiz Haci Mustafa Efendi diye bir zattan ders almis. Bu zat babamin zekasina hayret edermis. Sürekli bu cocuk bir baska diye sagda solda söylermis. Zaten Dede Pasa adinida bu hoca efendi koymus.

 Babam sibyan mektebini bitirdikten sonra Bayburt´ta Rüstiye´ye baslamis. Burayi da basariyla okumus. Daha sonra dedem Istanbul´da ki Da´ül-Ülya adli okula kaydini yaptirmis. Ama dedem vefat edince babam okulu birakmis ve köye dönmüs. Cunku bizlerin köyde büyük bir arazisi vardi. Bunlarla ilgilenmesi gerekiyordu.

 Dede Pasa hazretleri köydeki arazi isiyle mesgul olmaktadir. Ancak ne care ki gönlündeki ates baska o sürekli okumak istiyor. Isterden firsat buldukca Bayburt´ta bulunan hocalardan fikih dersleri aliyor.

 Günlerden bir gün köye gönlündeki atesi söndürecek belki de daha da alevlendirecek Pir-i Sami hazretlerinin halifesi, Seyh Besir Efendi geliyor. Gerisini Nurettin Efendi´den nakledelim:

 Babam derki ki; “Bir gün köyümüze bir Naksibendi seyhinin geldigini söylediler. Ben gitmemistim.” Gelen seyh, Pir-i Sami hazretlerinin halifesi Seyh Besir Efeni imis. Efendi hazretleri, köyümüzde bir evde misafir olmus. Bu evde Hazret sohbet ediyormus. Sohbette bulunanlardan biri Besir Efendiye demis ki: “Efendim bizim bir Dede´miz var, oda sohbete katilsin mi?” demisler. Hazrette gelmesini söylemis. Besir Efendi dede ismini duyunca yasli biri zannetmis. Babam gidince Besir Efendi sasirmis. Bir de ne görsün dede dedikleri 19 yasinda bir delikanli.

 Dede Pasa hazretleri tasavvuf cihaninin büyügüne kostu. Sohbetini dinledi, etkilendi. El tuttu, mürit oldu. Besir Efendi köyden ayrilip, memleketi Erzincan´a döndü. Dede Pasa´yi bir sevgi hasreti sardi. Isi gücü birakti. Agladi olmadi, güldü olmadi. Ici icine sigmadi. Bir hasret basladi ki sormayin. Isi gücü birakan Dede Pasa hazretleri Seyhi Besir Efendi´ye kostu, hic ayrilmamacasina. Köydeki arazileri dayilarina birakip Besir Efendi´nin Erzincan´daki dergahina hizmete kosuyor.

 Seyhine bagliligina ve hizmetini oglu Nurettin Efendi´den nakletmeye devam edelim:

 - Babam Besir Efendi´ye baglandiktan sonra dünya islteriyle ugrasmamis. Seyhi Besir Efendi´nin dergahinda sürekli ders almis. Dergahin her türlü hizmetine kosmus. Arasira babam köyüne dönermis. O zaman sartlar cok sikintili, vasita yok, at var ama daglar asmak cok zor oluyormus. Bizim köyden Hazret´in Tercan´daki tekkesine sürekli gider gelirken cok tehlikeli olaylar yasamis. Mesela bir keresinde Firat´i gecerken suya kapilmis. Su hayli sürüklemis babami. Yine bir kac defa da eskiyalar yolunu kesmis.

 Bir de Ruslar Erzincan´a geliyorlar, harp basliyor. Babam da astegmen rütbesinde Halit Pasa komutasinda Kop Dagi´nda savasa katiliyor. Daha sonra da Zile´ye muhacir olarak gidiyor. Yani Babam, sürekli Zile´den Kirsehir´e giderek, seyhinden feyz almaya devam ediyor. Erzincan´in düsman isgalinden kurtulusunun ardindan, Babam Zile´den seyhi Kirsehir´den Erzincan´a dönüyorlar. Seyh Besir Efendi Erzincan´da bulunan Mecdiye Kebir Mahalesinde bir tekke insa ediyor. Ancak Cumhuriyetin ilanindan sonra tekkeler yasaklaniyor.

 1932 yillinda Seyh Besir Efendi ötelere sefer etti. Vasiyeti üzerine Terzibaba Mezarligi´nda topraga verildi. Seyh Besir Efendi hazretleri, yerine Dede Pasa hazretlerini halife olarak birakdi. Pasa hazretleri, Bayburt´un Asagi Lori Köyü´ne dönerek burada irsat görevine basladi. Emir var Altin Silsile devam edecek. Nurettin Efendi´yle sohbetimize devam edelim:

- Köyde 50 kisinin kalacagi büyüklükte bir konagimiz vardi. Bu konagin yaninda bir konak daha yaptirdi. Gelen giden coktu. Tarikat ile ilgili ibadetler gizli yapilirdi. Bu dönemde 1939 yilinda Erzincan´a beraber gittik. Besir Efendi hazretlerinin iki oglu da bu depremde rahmetli olmuslardi. Babam Erzincan´in bu durumuna cok üzüldü, günlerce agladi.

 Seyh Besir Efendi hazretlerinin baglilari Dede Pasa hazretlerine intisap etmislerdir. Pasa hazretleri, bazen Erzincan´a geliyor, bazen Ankara, Istanbul´a gidiyordu. Köyü ise binlerce bahlisinin toplandigi bir mekan haline gelmisti.

 Pasa hazretlerinin oglu Nurettin Efendi o dönemin cok sikintilar icerisinde gectiginden bahsediyor, ama bu sikintili günlere ragmen Dede Pasa´nin hizmetlerini hic aksatmadigini söylüyor ve devam ediyor:

 - Babami her gün yüzlerce insan ziyaret ederdi. Ben on bes yasindaydim. Said Nursi hazretleri babami ziyarete geldi. Ilk defa da bir kendisini Ankara´da ziyarete gittik. Türkiye´nin her yerinde baglilari vardi. Benim sahit oldugum önemli konulardan biri de sudur. Babam bir sohbetinde “Yakinda tek partiden kurtulacagiz. Yeni bir parti var. Bu parti iktidar olacak ve Islam adina da cok büyük faydalari olacak. Ama ömrü de kisa olacak.” dedi.

 Dede Pasa hazretleri´nin ilk hanimi Sefike Hatun 1957 yilinda vefat etmis, ikinci izdivacini 1962 yilinda Havva Hatun´la yapmistir. Doksan yili asan bir ömrünü Allah yolunda hizmete adayan Pasa hazretleri 4 Eylül 1973 tarihinde Hak´ka vasil oldu. Son aninda dudaklari durmadan kipirdiyor, Rabbi´nin ismini aniyordu. Aile efradini yanina cagirdi ve dedi ki:

 “Cagirdilar gidiyorum. Beni Terzibaba Mezarligi´nda Seyhimin yaninda bir yerde topraga veriniz.”

 Dede Pasa hazretleri vasiyeti üzerine seyhinin yanina götürüldü.

 “Bizim bizim vefatimizdan sonra anlarsiniz. Kilic kininda iken kesmez ama o kindan siyrilinca turnalar hangi göle konar görürsünüz.”

 Pasa hazretleri, yerine Abdurrahim Reyhan hazretlerini halife olarak birakti. Altin Silsile Reyhan hazretleriyle dünyaya yayildi. Dede Pasa hazretlerinin buyurdugu gibi vefatindan sonra kilic kinindan cikmisti.