EL-URVETÜ’L-VÜSKÂ MUHAMMED MA’SUM

Kuddise Sirruh

Dogumu:Serhind, 1007 H. / 1598 M.

Vefâti:Serhind, 1079 H. / 1668 M.

Semâili

Boyu uzun, gökçek yüzlü, bugday benizli, gözünde kirmizilik vardi.Imam Rabbâni Hazretlerinin hem halîfesi hem ogludur.Ona benzerdi.Havf u hasyeti galipti.Daima huzur halinde idi.

Imam Rabbânî’nin yedi oglundan üçüncüsü Muhammed Mâsum’dur.Muhammed Mâsum dogdugunda baba Ahmed Fârûkî Hazretleri Seyh Hâce Muhammed Bâkî Hazretlerine o gün kavustu.Hizmet ve sohbetleri ile müserref olduklarinda tefe’ül ile (hayra yorarak):

-“Bu oglum hayirli ve degerlidir.Zira Hâce Bâki Hazretlerine bunun dogumunu müteâkip vâsil oldum,” buyurdular.

Muhammed Mâsum büyük bir istidâda sâhipti.Mesrebi Muhammedî idi.16 yasinda zâhiri ve dinî ilimlerin tahsîlini tamamlamislar, üstadlarindan takdir almislar ve muhîtine parmakla gösterilir söhret salmislardir.Hatta riyâziye ilimleri ile yeniden mesgul olarak zamaninda müsbet ilimlerin temeli olan esaslari kurmuslardir.Muhammed Mâsum babasi Müceddid Ahmed Fârûkî Hazretlerinden azamî derecede istifâde etmis, emirlerini dinlemis, yolun ruhunu kavrayarak kendini hizmete vakfetmistir.Hiç günahi görülmediginden kendisine “Mâsum” denilmisti.Kisa zamanda vaktin kutbu, zamanin mürsidi oldu.Son zamanlarda pederleri müridlerin ve ihvânin idare, tâlim ve terbiyesini ona havale buyurdu.Cahillerden sakinmasini vasiyet eyledi.

Hindistan’dan Hicaz’a Haremeyn-i Mükerremeyne gittiklerinde Araplar’dan, Acemlerden, Hindlilerden hesapsiz insan irsad halkasina girmisler, onun talebesi olmuslardi.

Allah’in tevfîki ile himmetleri ve tarîkatta usul ve gayretleri sâyesinde velâyet derecelerine vâsil olan zevatin adedi yüzbinden fazladir.Mektûbat’a Zeyl yazmislardir, bu eserin en derin izahidir.

Muhammed Mâsum Hazretleri 1080 de Serhind’de 71 yasinda vefât ettiler, Merkadleri orada ziyaretgâhtir.

Silsile’de emaneti babasi Müceddid-i elf-i sânî Imâm-i Rabbânî Ahmed Farûkî Serhindi Hazretlerinden almislardir.”el-Urvetü’l-vüskâ” yani yapisilacak saglam kulp diye anilir.