Zikir ve Vird


Abdurrahman-ı Tâğî (k.s) hz.leri vird hususunda şöyle buyurdulur:

Bu tarikat-i Aliye-i Nakşibendiye mensupları, cehrî olarak vird çekmezler. Kim vird maksadıyla kendisine verilen zikri yani Allah (C.C) veya Lâilâheillâllah kelime-i tayyibelerini sesli olarak dört sefer söylese tarikattan düşerler.

Abdurrahman-ı Tâğî (k.s) hz.leri:

Gözler açıkken ve kıbleye dönmeden yapılan zikir üstadın verdiği dersin yerine geçer mi? şeklindeki bir soruya

-Üstadın emrettiği dersin yerine geçmez, dedi. Kendilerine vird esnasında teverrük oturuşunun aksi olan (âdâb oturuşu denilen) oturuşla oturmanın şart olup olmadığını sordum. Bana cevaben buyurdular ki:

-Gavs (k.s) hz.lerinin kesin bir şart koyduğunu söyleyemem (Üstadın kendisi de şart olmadığına meyilliydi) Ancak kalb-i vukûfî´nin çok önemli ve elzem olduğunu beyan ettiler.

Çünkü Nakşi âdabında kalb-i vukûfînin temini çok önemli bir âdâbdır, çok önemli tutulmuştur.

İşte bu sebebden dolayı Gavs (k.s) hz.leri çoğunlukla aksi teverrük (âdâb oturuşunda) oturur bazen ayakları ağrıdığında değiştirirdi.

Zikirden maksat tevhiddir. Yüce Allah´ın birliğini dile getirmektir.Hatta tesbih tanelerini bir eksik mi veya fazlamı çektim diye takılmamak gerekir.

Çünkü virdleri söylemekten maksat haldir. Bir eksik veya fazla olmuş ne çıkar.Allah´ım bizi hayırla karşıla. Onu gözümüzün nuru eyle.Âmin...

Abdurrahman-ı Tâğî (k.s) hz.leri:

-Mürid bütün âdaba riayet etse de abdestli olmasa âdâb zikri sayılır mı? Şeklindeki bir soruya,

" Hayır, sayılmaz" diye cevap buyurdular.

Abdurrahman-ı Tâğî (k.s) hz.leri, Gavs (k.s) hz.lerinden naklen şöyle buyurdular:

-Mürid zikrederken aksi teverrük âdâb oturuşu şekli üzere oturmalı, gözlerini yumup, dilini damağa yapıştırmalı, tesbihini kalbi hizasında tutarak ‘Allah, Allah’ demeli, nefesini tutmamalı, her yüzde kalbine müteveccihen “ilahi ente maksûdî ve rıdaike matlûbî” demeli, bunu derken nefesini tutmamalı.

Böylece beşbin kere zikretmelidir.

Abdurrahman-ı Tâğî (k.s) hz.leri buyurdular ki: -Mürid vird söyleme niyetiyle zikretmeli, sayıyı doldurmak için öyle hızlı söylememeli.

Sevgilisinin ismini çağıran bir âşıkın tutumu ile söylemeli. Böyle olursa yolunda ilerler.

Abdurrahman-ı Tâğî (k.s) hz.leri buyurdular ki: -Hangi işi yaparsan yap mutlaka Allah´ı zikret.

Çünkü böyle olursa kalbin mutmain olur, huzura kavuşursun.

Bilahare zikretmenin, kalbinin rabıta kurması hususunda kendisine yardımı olduğunu buyurdular.Ve şu ayetle sohbetlerini hitam buyurdular:

"Dikkat, kalbler ancak Allah´ı zikretmekle tatmin olur." (Ra´d 28)