HOCA HAZRETLERİNİN OKUDUKLARI ŞİİRLERDEN

«Reşahat» sahibi:

— Bu fakir, Hoca Ubeydullah hazretlerinden kulaklarımla işittiklerimi, hatırımda kalanlariyle nakletmiş bulunuyorum. Şimdi de cevher saçan mübarek dudaklarından duyduğum şiirle­ri (nazmları) sıralayacağım.

Hoca Mehmet Yahya'ya himmet yüceliği emrederken oku­dular :

ŞİİR

Nefsini pençene düşürmek için

Kaplanvari yükseklere fırla!


Açık zikri yasaklarken okudular :

ŞİİR

Yakınlık sırrını anıp yırtınma!

Yâr yanında, boşuna çığlık basma!


Aşk ve muhabbetin maarif ve hakikatlere zuhur kaynağı ol­duğu mevzuunda okudular :

ŞİİR

Eğer aşk ve aşk ıstırabı olmasaydı,

Cihanda bunca ince yol peydahlanmazdı.


Allah'ın ganasını (ihtiyaçsızlığını) ve halkın bu hakikati an­lamaktaki aczini göstermek için okudular:

ŞİİR

Gam pazarında seyret canı vereni,

Bin başı bir pula satıyor tellâl.


Zahir ehlinin aşk hakikatinden haber vermedikleri bahsin­de okudular:

ŞİİR

Ebu Hanife aşk dersini okutmadı,

Şafiî ondan rivayet nakletmedi.


isteklilerin bağlılığındaki zaafa temas ederek okudular :

ŞİİR

Aşk ehli gitti, muhabbet şehri boş kaldı deme!

Cihan Şems-i Tebriz güneşiyle dolu, isteklisi nerede?


Kazanılan derece ve elde edilen terakkilerin küçücük bir edeb hatasiyle kaybedildiğini söylerken okudular:

ŞİİR

Yenmiştin, üstünlük sendeydi;

Yazık, bilemedin ve oyunu kaybettin!


Yakınlarını halvetten men edip sohbete teşvik ederken oku­dular :

ŞİİR

Şekeri tenhada yeme, sözle karıştır,

Değer bu terkiptedir, onu ihmal etme.


Kemâl sahiplerinin beşerî hâllerini müşahedeye mâni telâkki etmemek gerektiği yolunda okudular :

ŞİİR

Musa ağaçta bir ateş gördü;

Ağacı verimlendirmiş o ateş...

Gönül ehlindeki hırs ve şehveti,

Böyle bil ve böyle anlamaya çalış!


«Rabıta» bahsinde okudular :

ŞİİR

Birinin kıblesi sevgilisidir,

Birinin de çehresi yârın yüzü..

Her birinin kıyassız yüzüne bak!

Ki hizmetiyle çehreden anlayasın :

Onun canı içinde yer et ki,

Semada yer eder nurlu kamer...


Açık zikri yasaklar ve gizli zikri emir mevzuunda okudular :

ŞİİR

Nadanların işi zikirde feryat,

Hazır gaip sanıp gaip gibi dilemek...


Bu tarifenin şevk ve muhabbet galebesindeki hâlini anlatır­ken okudular:

ŞİİR

Susuz, kadehi ağzına götürünce,

İçinde yârının yüzünü görür.