50

Muhabbetten murâd ancak Muhammed hâsıl olmaktır
Muhammed'den murâd şahım visale vâsıl olmaktır

Rızâya inkıyâd eyle otur sabrın otağında
Sabırdan bil garaz her bir belâyı hâmil olmaktır

Otur zulmet bucağında saadet kevkebin gözle
Saadetten murâd şahım şekavet zail olmaktır

Özün bir pîre teslim et müdavim ol kapısında
Meşayihden murâd şahım mürebbî kâmil olmaktır

Hakîkat âlimi ol "men aref" sırrından ol agâh
İlimden bil garaz her bir cihetle âmil olmaktır

Olup kâim seherlerde çalış zikre devam eyle
Zikirden bil garaz her bir murada nail olmaktır

Sakın ümmî olan şeyhin sözüne aldanıp kanma u
Pîr-i Sâmî gibi her bir ulûma şâmil olmaktır

Sülük ehlinden ol Salih umûrûn şeyhe tefvîz et
Mürid olan kamu müşküllerini sâil olmaktır
Visale vâsıl olmak = Allah'a kavuşmak.

Rızâya inkıyâd eyle = Rızaya boyun eğ, uy.

Garaz = Niyet, maksat.

Hâmil olmak = Taşımak, çekmek.

Zulmet bucağı = Karanlık köşe.

Saadet kevkebi: Mutluluk yıldızı.

Şekavet zail olmak = İsyan ve günahın kaybolması.

Müdavim olmak = Devam etmek.

Mürebbi kâmil = Kâmil şekilde terbiye eden.

Men aref = Nefsini bilmek, tanımak. (Hadis-i Şerife i-şaret).

Agâh = Vakıf, bilen.

Âmil = Amel eden, hakkıyla bilen.

Kaim = Ayakta durmak, namaz kılmak.

Ümmî şeyh = Bilgisiz,sahteşeyh.

Ulûm = İlimler.

Şâmil = İçine alan, kaplıyan, çevreleyen.

Sülük ehli = Sâlikler, bir şeyhe intisap edip tarikata girenler.

Umurun şeyhe tefviz etmek = Her iş ve amelini şeyhinin rızası ve emri ile yapan.

Kamu = Hep, bütün, tamamen.

Sail olmak = Isteyici olmak.