Page 9 - Dosta Doğru Dergisi 8. Sayı
P. 9
Dolayısıyla Hz. Peygamber (s.a.v.), bir yönden atası Hz. İbrahim
gibi putperest kavminden uzaklaşarak uzlete çekilmiş, derin tefek-
kür ve tehannüs ortamında kavmini ve tüm insanları putlardan
kurtarmak için tevhid arayışında bulunmuştur. Yine Hz. Pey-
gamber (s.a.v.), tıpkı Hz. Yusuf (a.s.) gibi bizzat kendi kavmi,
kabilesi tarafından ihanete uğrayıp öldürülmek istenmiş, tıpkı
Hz. Eyyub (a.s.) gibi eziyetlere sabretmiş, Hz. Yunus’un (a.s.)
Ninova’da taşlanması gibi Taif ’te taşlanmıştır. Ayrıca Hz.
Peygamber, tıpkı Hz. Musa gibi Allah ile karşılıklı konuşmuş,
onun gibi hicretin peygamberi olmuştur. Yine O, tıpkı Hz.
Süleyman (a.s.) gibi çevre kralları, İslam’a çağırmak üzere
diplomatik ilişkiler kurmuş, Hz. Davud (a.s.) gibi zırh giyip
savaşçı bir peygambere dönüşmüş, Hz. İsa’nın (a.s.) göğe yükselmesi
gibi Miraca çıkmıştır.
c. Hz. Peygamberin Âlemlere Rahmet Oluşu
Hz. Peygamber’in (s.a.v) hayatındaki en evrensel yön burasıdır.
Rahmeten lil âlemin oluşuyla bütün âlemlerde merhamet, selamet
ve muhabbet artırmıştır. Onun getirdikleri, çoğulcu bir dünyada
insan hayatını kolaylaştıran tüm insanlık için verdiği küresel
mesajlardır. Kur’an’da geçen “Biz seni ancak âlemlere rahmet
olarak gönderdik. (Enbiya, 107)”, ayeti Müslümanlar için Hz.
Peygamber’in evrensel değerini ifade eden somut bir gerçek-
liktir. Dahası insanlık adına Hz. Peygamber (s.a.v.), kendin-
den önceki farklı düşünce yapılarını, çeşitli âdet ve ahlak
sistemlerini düzene sokmuş, kaba saba insanlardan bir
muhabbet ehli meydana getirmiş, onları dünyanın en uygar
insanlarına dönüştürmüş; günahkâr ve kötü karakterdeki
kişilerden zahitler yapmış, isyankâr ve dik kafalı tabiata sahip insanları hukuk
ve düzene itaat ve boyun eğme modelleri haline getirebilmiş onları kendisine
âşık Allah dostları haline sokmuştur.
Öyle ki yüzyıllar boyunca tek bir büyük insan yetiştirememiş bir
Arap ulusu, onun rahmet yüklü mesajları sayesinde ahlak,
muhabbet, barış ve adaleti yaymak için dünyanın en ücra
köşelerine giden binlerce yüce şahsiyet yetiştirebilmişti. Ye-
tiştirdiği her sahabe tüm insanları aydınlatan birer kandil
halinedönüşmüştür.
Rahmet ve affetmek, muhabbetin bir parçasıdır. Biz
muhabbeti Hz. Peygamberden (s.a.v.) öğrendik. Bizim,
en azılı düşmanlarını bile affeden rauf ve rahim olan bir
peygamberimiz var. O peygamber ki hep affedici oldu,
affetmeyi öğretti.
Affetmek Hz. Peygamberin en çok yaptığı dua oldu.
8 Dosta Doğru - Ağustos - 2015