KALB

Kalb; iman, hasyet, inabe, zikir, takva ve selamet makami olma bakimindan ayet-i kerimelerde özellikle zikredilmistir:”Onlar o kimselerdir ki, Allah imani kalblerine yazilmistir.”(Mücadele suresi / 58)

“Allah imani size sevdirdi ve onu kalblerinizde süsledi.” (Hucurat suresi / 7)

“Iste size va’dolunan cennettir ki, Allah’a itaata dönen, O’nun hükümlerine riayet eden, ona göre gaybde olan Rahman’dan ürperti duyan bir kalb ile gelen kimselere hastir.”(Kaf suresi / 32–33)

“Süphesiz ki bunda, kalbi olan, yahud kendisi huzur içinde olarak kulak veren kimseler için elbette ögüt vardir.”(Kaf suresi / 37)

“Onlar Allah’in takva için kalblerini imtihan ettigi kimselerdir. Onlar için magfiret ve büyük mükâfat vardir.”(Hucurat suresi /3)

“O günde ki ne mal fayda verir ne ogullar. Ancak selim bir kalb ile gelenler müstesna.” (Suara suresi /88–89)

Haris rahimehullah der ki:”Kulun basina gelebilecek en büyük bela, kalbinin Allah’dan kopmamasidir.”

Kalb, Allah’tan irtibatini kestigi anda orayi gaflet kaplar.

Cenab-i Hak söyle buyuruyor:”Kalbini zikrimizden gafil kildigimiz kimseye itaat etme.”(Kehf suresi / 28)

Selef-i salihin, Allah’tan baska ne varsa cümlesinden ilgilerini keserek, kendilerini Allah ile mesgul olmaktan alikoyacak seylerden siyirarak, kalblerini muhiabbetle doldururlardi.

Rabiatül-Adeviyye der ki:”Insanlar Allah’tan kopup dünyaya daldilar. Eger dünya sevgisinden kurtulabilselerdi onlarin kalbleri melekût âleminde cevelan edip hiçbir yerde bulunmayan faydalarla döneceklerdi.”

Halid bin Sa’dan söyle der:”hiçbir kul yoktur ki, basinda iki gözü oldugu gibi kalbinde de iki gözü bulumasin. Bas gözleriyle dünya islerini, kalb gözüyle de ahiret isini görür. Allah bir kulunun hayrini diledigi zaman o kulun kalb gözünü açar ve Allah ona gaybde va’dettigi seyi görür. Eger Allah onun için baska sey murad ederse onun kalb gözlerini oldugu gibi birakir.(Halid bin Sa’dan bundan sonra:”Kablerin üzerine kilitleri mi takili?”(Kital suresi /24) ayetini okudu.

Ahmed bin Hadraveyh der ki:”kalbler kaplar gibidirler. Hak ile doldugu zaman Hakk’in nurlari bütün organlari nurlandirir. Batil ile doldugu zaman da batilin karanligi bütün organlari karartir.”

Ebu Türab en-Nahsebi der ki:”Kalbe gelen bozuk duygu ve düsünceleri defedip, onun temizligine sebep olacak sey sadece ibadetlerdir.”

Sehl ibni Abdillah der ki:” Içinde Allah’in sevmedigi bir sey bulunan kalbe nurun girmesi yasaktir.”

Zunnun Misri kuddise sirruh söyle der:”Kalbin bir saat süreyle temizligini muhafaza edebilmesi, ins-ü cinin ibadetinden eftaldir. Içinde resim ve heykel bulunan bir eve melek girmezken, içinde Allah’tan baskalarinin sifatlari bulunan kalbe Hakk’in delilleri nasil olur da girer?”

Rivayet edildigine göre Abdullah Ibni Ömer radiyallahu anh devesini satarken kendisine, “Satmasaydin daha iyi olmaz miydi?” denildiginde:”Kalbimin bir subesini mesgul ettigi için onu satmam lazim. Ben, kalbimin Allah’tan baskasiyla mesgul olmasini istemem.” Dedi.