TENBIH

Bilindigi gibi kâmil mürsidden murad, feyz almak isteyenlerin kendisine rabita edebilecekleri bir zat olup fena-fillah makamindan sonra beka-billâh makaminda bulunmasi ve bunun hakikatina ermis olmasi lazimdir.

Çok dikkat edilmelidir ki burada her an ayak kayma tehlikesi vardir. Çünkü bu tarikatin basi sonunda, sonu basinda dürülmüs olmakla müride beka hali bir tarafa fena halinden evvel bile bazi haller gelip müride onu kemalatina atfedebilir ve kendisine rabita edilmesine izin verir. Bu durumda Allah korusun rabita erden de, ettiren de hüsranda kalir. Bunun için, bu gibi vartalara düsülmeden o zatin kemale erdiren büyük insanlar seviyesine geldigi ve seyhi gibi oldugu müsahede edildikten sonra rabitaya müsaade edebilir. Bu sarti zamanimizda birçoklari ihlal etmistir.

Mevlana Halid Bagdadi kuddise sirruh hazretlerinin ihvanindan birine bu hususta yazdigi mühim bir mektubu önemine binaen buraya naklediyoruz.(Suretinin tercümesi):

“Bismillahirrahmanirrahim,

Bir hakir kuldan, kapisinin hadimi ve ahbabinin güzidesi bulunan Seyhe,

Allah cümlemizi kör ve sagirlarin serrinden ve kötülerin belasindan korusun.

Bilmelisiniz ki, her biri yildizlar gibi hidayet rehberi ve Hak yolunda kendilerine iktida edilmeye layik bulunan ve her biri Allah’i taniyan mürsidlerimiz buyurdular ki:”Nimeti vereni görmeyip, onu unutarak nimetle mesgul olmak nimeti veren verene karsi nankörlük etmektir.

Tarikatimizin hakikat ehilleri açikça beyan etmislerdir ki, vücudundan fani olmayan bir kimseye rabita etmek, rabita edeni maksadina ulastirmaz. Aksine onu içinden çikilmaz ve helak edici vartalara düsürür. Bizim sizden bekledigimiz sey, selaminizi ve mektubunuzu kesmemenizdir. Ayrica mürüvvet ve vefakârlik göstermek bize verdiginiz sözün geregidir. Sik sik yanimiza bizzat buyurun. Bu mümkün olmazsa bu fakir kitmire yaziyla müracaat edin. Mektubunuzu buraya gelen birisiyle gönderirsiniz. Bize hizmet edenlerden öyleleri var ki, sizden çok fazla mesakkat çekmis bulunmalarina, bizimle sohbet etmelerine ve bize tabi olmak bakimindan sizden çok daha önce gelmelerine, hizmetçe de sizden hayli ilerinde bulunmalarina ragmen bizim isaretimiz olmayinca bir hareket etmezler.

Bilmelisin ki, bu tarikat zamanimizdaki seyh taslaklarinin oyuncagi degildir. Hile ve düzencilere dösenmis bir yolda degildir. Hakiki seyh, mürid ile Rabbi arasinda bir vasitadir. Hakiki seyhden yüz çevirmek Allah’tan yüz çevirmek gibidir.

Müridlerin size rabita etmelerine müsaade etmeyiniz. Suretiniz zahir bile olsa sizin bu isiniz iblis’in size kurdugu tuzaklardandir. Hiçbir kimseye de sizin halifeleriniz bulundugunu söylemeyiniz. Çünkü bu hususta bizden müsaade almaniz gerekir.

Erzincan ve Bitlis gibi yerlere halife olmak için bize bir sürü zahmet vermeniz hos görülemez. Eger bu kötü muamelenizde ve gafil tavrinizda devam ederseniz sizden tamamen yüz çeviririz. Biz sizden bir kere yüz çevirdikten sonra bir daha anlasmamiz çok zordur. Böyle bir durum vaki olursa, dikenli bir agaci içimizden çekip çikarmak, sizinle barismaktan kolaydir. Eger bir kere bizim kalbimiz kirilirsa tekrar yapilmasinin ihtimali yoktur. Ancak özrünü itiraf edip af dileyen kimse mazur görülür. Simdi bizden vebal gitmistir, bilesiniz.”

Bu sözü, miskin kul Halid Bagdadi kendi diliyle söyledi ve parmagiyla yazdi.”