ZIKRIN ADABI

Zikirden maksat, kalbin zikredilenle beraber olmasi, O’nunla huzur halinde bulunmasidir. Zikir esnasinda kalbin hareketi degildir.

İmam Rabbani kuddise sirruh bazi mektuplarinda der ki: “ Kalbin zikrinde aranan sey, kalbin hareket etmesi degildir. Ne halet-i fenada, ne bir baska halde sart bu olmayip, devami istenen sey kalb huzurunun ve Hakk’a yönelisin devamidir.”

Imam Sa’rani kuddise sirruh “Nefahat” inda der ki: “Büyüklerimizin ögrettikleri zikir adabi, müridlerin kalplerinin canlanmasi ve Hakk’a en yakin yoldan vasil olmalari için riayet etmelerini tavsiye ettikleri edebler çoktur. Bunlardan besi zikrin telaffuzu ile ilgili, on ikisi zikir haliyle, üçü de zikirden sonrasi ile alakalidir.

Salikin riayet etmesi lazim gelen ilk bes sart sunlardir:

1.Tevbe: Tevbenin hakikati, müridi ilgilendirmedigi halde mesgul oldugu lüzumsuz islerden, lüzumsuz sözlerden tevbe etmesidir. Bu tevbeyi layikiyla yapmayan, yine bildigi gibi aldirmadan gidenin zikrinden bir sey hâsil olmaz. Zünnun Misri buyurur ki: “Dünyayi sevdigi halde zikrin tadini aldigini iddia eden kimsenin sözüne inanilmaz .”

2.Zikir için gusletmek yahut abdest almaktir. Bayezit Bistami kuddise sirruh ne

zaman zikre oturacak olsa abdest alir ve agzini gül suyu ile yikardi.

3.Sükûnet ve sükutdur. Bununla sidk hali gerçeklesir. Kalb“Allah Allah” demekle mesgul olur. Telaffuzsuz olarak tefekkür eder. Havatir defedilir. Sonra kalbin “lailahe illallah” demesine dilde istirak eder.

4. Zikre baslarken seyhinin himmetini kalbiyle ister.

5.Bu istemesini gerçekte Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemden istemek olarak bilmelidir. Çünki seyhi onunla Peygamber sallallahu aleyhi ve selem arasinda vasitadir.

Zikir halinde riayet edilecek on iki edebe gelince:

1.Namaz kilarken nasil temiz bir yer seçiyorsa zikir içinde temiz bir yerde oturmasi lazimdir.

2.Ellerini dizleri üstüne koymalidir.

3.Zikir meclisini güzel koku ile kokulandirmalidir. Ayni sekilde elbisesini de temiz koku ile kokulandirir.

4.Helâlindan ve temiz elbise giymelidir.

5.Eger bulabilirse karanlik veya los bir yer seçmelidir.

6.Gözlerini kapamalidir. Bunun sebebi sudur: Gözler kapandigi zaman bes duyunun dünyaya açilan kapilarindan en önemlisi kapanmis oluyor. Kalbe bagli duygular bundan sonra açilir.

7.Seyhinin simasini iki gözü arasinda tahayyül etmektir. En kuvvetli edep budur.

8.Zikirde sidk sahibi olmaktir. Gizli ve açik onun yaninda esit olmalidir.

9.Ihlâs. Buda ameli bütün karisik seylerden temizlemektir. Mürid zikrinde ihlâs ile siddikiyyet derecesine ulasir. Bir sartla ki mezmum da olsa havatirindan hiçbirini seyhinden gizlememelidir. Böyle bir seyi seyhinden gizleyen hiyanet etmis olur. Fütuhattan mahrumkalir.“Allah hainleri sevmez”. Seriatin belirttigi seyler müstesna olmak üzere müridle seyhi arasinda gizli bir sey yoktur.

10. Zikir lafizlarindan kendine göre tercih yapmaz. Seyhi kendine neyi telkin etmisse ona devam eder.

11. Müsahedelerindeki derecesine göre zikrin manasini kalbine düsürür. Ulastigi her manevi zevki seyhine anlatir ki o da tarikat adabinin geri kalan kismini ona ögretsin.

12. Zikir halinde ikin Allah’dan baska bütün mahlûkati kalbinden sürüp çikarmaktir.

Çünkü Allah kiskançtir. Kulunun kalbinde kendinden baska bir seyin olmasini istemez. Eger seyh, müridin terbiyesinde müridle Rabbi arasinda bir vasita bir terbiye sebebi olmasa idi rabitada seyhin simasini hayal etmek sart olmazdi. Kalpden bütün masivayi sürüp çikarmalarinin sebebi, “Illallah”in kalbde yerlesmesidir. Bu kalpte yerlesirse diger azalara sirayet eder.

Zikirden sonra riayet edilecek üç edebe gelince:

1.Sükûnet halini muhafaza edip zikirden hâsil olacak faydayi gözetlemesi lazimdir. Olur ki, gelecek olan gelir de onu bir anda tamir ediverir. Zikirden azami istifadeye sebep olacak sey riyazat ve mücahededir.

2.Nefesi tutmak ( hasb-i nefes). Basiretin nurlanmasi, perdelerin açilmasi, nefsin ve seytanin havatirinin kesilmesinin en çabuk yolu budur. Bununda en fazla miktari yedi nefesdir. Her bir nefes, kisinin tahammül edebilecegi en uzun nefes olacaktir.

3.Zikirden sonra su içmekten sakinmalidir. Çünkü zikir bir yaniklik, bir sevk ve heyecan, zikredilene karsi bir istiyak hâsil eder. Zikirden beklenen en büyük sey de budur. Zikirden sonra su içmek bunu söndürür.

Zakir bu üç edebe de dikkatle riayet etsin. Zikrin faydasi bundan sonra kendini gösterir. Allah en bilendir.