Cilvesi tükenmez Perverdigâr'ın
Yahşi günlerimiz yamana gitti
Çekti Kûh-ı Kaftan Tortum damarın
Yüz altmış nüfusla kaç hâne gitti

Küh-ı cebel destur aldı pirinden
Kudret tığı değdi koptu yerinden
Bilmem cân u cânân hep birbirinden
Ayrı düştü yoksa yan yana gitti

O dem sefer etti Cebel-i Billâh
Okudu kâmiller fazl-ı bismillah
Halayık çığrışır el-amân Allah
Sanki Nûh devridir Tufân'a gitti


Cumadan çıkdıkta" kavim kardaşlar
Horasan döşeli binalar taşlar
Kuzu bûryân ile baharlı aşlar
Bir anda hâk ile yeksana gitti

Medrese mescitler beyt-i binalar
Nice servi-kamet melek-simâlar
Davudi sadâlar şîrîn edalar
Her biri bedelsiz bir yana gitti

Yıkılmış Hınzörük toprağı kanlı
Aradık bulmadık bir dane canlı
Nevreste güzeller taze nişanlı
Kanlı duvağıyla dîvâna gitti

Celâli bu dertten ziyâdemiz var
Ehl-i aşk olana ifâdemiz var
Yirmi dört nefer de piyademiz var
Bilmeyiz onlar da ne yana gitti