Bu mektubu halifesi Molla İbrahim’e tövbe verirken istiğfar ve şükretmesi hususunda göndermiştir. 

Selam Allah için kardeş olan Molla İbrahim’in üzerine olsun. Gavsu’l Azam’ın gölgesi onun üzerinden eksik olmasın. Hamd olsun ki, Şeriat-t Garra ve Tarikat-ı Aliyenin edeplerine uyarak elde ettiği istikametin izleri onun üzerinde görülmektedir. 

Göndermiş olduğunuz muhabbetli mektubunuzu, Şeyh Fethullah (k.s) bu dergahın hizmetçisine okudu. Bunun üzerine Allah’a hamd etti ve Gavsu’l Azam’ın himmeti ve nazarına sevindi. Gavsu’l Azam Şeyh Bahaddin’e verdiği tövbeyi bitirince, ona Molla İbrahim’e istiğfar etmesini yaz, diye buyurdu. 
Mevlana Şeyh Halid talimat anında vekiline istiğfar ve şükretmesini söylemiştir. İstiğfar ve şükrü bir araya getirmen ancak nefsinin kusurunu görmekle ve tamamen hilesinden kurtulmakla mümkün olur. Nefsine lazım olan rabıta etmek, istimdat istemek, rabıtayı ve muhabbeti güzel yapmaktır. Böylece İnşallah Gavs’ın nazarı senin üzerine olur. Yürüme, sükun (bir şeyle meşgul olmama), oturma, yatma anlarında ve yapılan işlerde, söylenen sözlerde, fena, muhabbet, iştiyak, inkisar gibi hallerde mümkün olduğu kadar ruhsat ve bidatlerden kaçınarak şeriat ve inceliklerine sarılmak gerekir. 

Bazen susma ile de sohbet hasıl olur. Nitekim Gavsu’l Azam şöyle demiştir: “Sükutumdan faydalanmayan kelamımdan faydalanamaz.” Sadatın yolunu hatırlatmasından dolayı bazen rabıta ile de sohbet meydana gelir. Yine bazen selefi (öncekileri), tarikat adabını ve şeyhi hatırlamakla da sohbet olur. Bunların yanında çoğu zaman istimdat, feyz isteme ve aciz olunan durumlarda da sohbet hasıl olur. inşallah Allah sizi bu hallerle şereflendirir ve yüce nefeslerin kokuları ile kokulandırır. Allah, bu dergahın hizmetçisini Gavs’tan (k.s) gafil kılmasın. 
Bu hizmetkar dostlara selam eder, sizden dua istediği gibi onlardan da dua ister. Köy halkının hepsine selam eder, onlardan da dua beklerim. Halkın eğitimi kalplerinin cezbesine sebep olur. Umulur ki pek çok çeşidi ile de cezbe, kişiyi rabıtaya sevk eder.
 
Tebliğ için bir yere sefer etmeye gelince, yakın köylere gitmek uzaktakilere gitmekten daha faziletlidir. Fakat muhabbete, talebe, cezbeye ve başarıya bakmak gerekir. 
Halife Abdurrezzak’a selam söylemek, dua istemek ve halinden sormak suretiyle güzel muamelede bulun. Allah’ın yardımı ve saadatın himmeti ile Şeriat’ın emrinin bilhassa üzerimize vacip olduğunu belirtmek suretiyle kendini koru ve kendi kendine de ki: 
“Tebliğ işini hafife alırsam, bundan Allah’a sığınırız hiç bir kimsenin imtihan edilmediği şeylerle imtihan edilirim.”

Gavs’a (k.s.) muhalefet etmekten ve nefsin arzularına meyletmekten sakının.

Bil ki, altında cehennem, üstünde ateşten kızgınlık bulunan, Şeriatı garra, Allah’ın muhabbeti ve evliya sevgisi üzere dosdoğru olanların geçmesi istenilen, kıldan ince bir yolun ortasındayız. Allah onların gölgesini bizim ve sizin üzerinizden eksik etmesin. Kalbinde Gavs’ın (k.s) muhabbetinden başka sevgi olmaması için bize dua etmeyi unutmayan. Annemizden dua talep eder, O’na ve oradakilere selam ederim Başarıya ulaştıran Allah’tır. Bütün işlerde tevekkül O’nadır. 12 Recep 1285