Bu mektubu halifesi Molla Abdulkadir'e Şeriatı Garra'nın uygulanmasını teşvik etmesi vb. meseleler hakkında göndermiştir.

Mektubuma Allahın ismi ile başlarım."yerdekiler ve göktekiler her şey onu tesbih eder"(İsra 44 ).Salat ve selam Hz. Muhammed'e ( SAV) ve ailesi üzerine olsun.

Gavsul Azam'ın dergahının hizmetçisinden Allah için kardeş Molla Abdulkadir'e.

Hakikaten ve batinen Gavsul Azam'ın himmeti ve zahiren de insanları tevbeye çağırma hususundaki gayretinizle ilgili pek çok ihvanın söyledikleri bana ulaştı. Allah'a hamd olsun.Şükredenlerden kılsın.Sebep olma vehmi ile nefsimizin düşeceği helaka düşmemesi için benim istiğfar ettiğim gibi Allahtan mağfiret dile.Çünkü hakikatte hidayet Allah'tandır.Asıl sebep ise Gavsul Azamdır.

Siz el ile hareket eden sopa gibisiniz. Gavsul Azamın elleri ile sizi atmamasını ümit ederek Allahtan ümitvar ol.Çünkü attıktan sonra sopanın hali yanmaktır.

Mümkün olan herhangi bir şekilde şeriatı aşmayan ve şeriat dairesinden çıkmayan şeylere tevbe talep etmeye gayret göstermek lazımdır.Asıl maksat şeriatı tebliğ etmektir.Allah Teala Resulune (SAV) "sana indirileni tebliğ et " (maide 67) diyor.Bu da şeriatın hükümleridir.Allah, Resulullah (SAV) için şöyle buyuruyor:

"De ki Allah'ı seviyorsanız bana uyun Allah'da sizi sevsin" (Aliimran 31)

Allah yine şöyle buyuruyor " İnsanları Allah'a çağıran iyi iş yapan ve ben Müslümanlardanım diyenden daha güzel sözlü kim olabilir" (Fusilet 33)

Bir şeyin size zarar vermemesi için Allah size şöyle buyuruyor:

"Peygamber size neyi verdiyse onu alın,size neyi yasakladıysa ondan sakının" (Haşr 7. ayet)

Gavsul Azam Abdulkadir Geylani'nin (KS) tarikat silsilesinin kendisiyle sona erdiği Seri Es-Sakati den (KS) rivayet edildiğine göre şöyle demiştir.

"Tasavvuf üç şeyin manasının ismidir.

1.Sufinin marifet nuru verasının nurunu söndürmez.İrfanı arttıkça ameli fazlalaşır.

2.Kitap ve sünnetin zahirine ters düşen batini ilimler konuşulmaz.

3.Allah'ın haram sırlarını aşan kerametleri barındırmaz.

Bişr-i Hafi şöyle diyor:

"Resululahı (Sav) rüyamda gördüm.Bana : Ey Bişr Allahın seni akranlarının seviyesine nasıl çıkardığını biliyor musun? dedi.Hayır ya Resulullah dedi."

Resulullah (Sav) "sünnetime uyman Salihlere hizmet etmen kardeşlerine nasihatta bulunman asabıma ve ehli beytime olan sevgimdendir.İşte ebrarın makamına seni ulaştıran bunlardır." Buyurdu.

Senin Amasi kardeşle olan husumetinle bu husumeti şeriatı garra ile def ettiğin bize ulaştı.Allah seni hayırlarla mükafatlandırsın.Eğer nefis ve varlık duygusu varsa Allah ikinizi de affetsin.Çengiyi ( bir tür çalgı) haram kılman haberi de bana ulaştı.

İbni Hacer Tuhfe adlı eserini şehadet bölümünde şöyle der:

"Tanbur, ut, rubap, çenk şamtayır kemençe üzerinde yay kirişleri bulunan bir veya iki telli olan üzerine biri ile diğerine vurulan (her ikiside haramdır) sabh, Irak kavalları ve diğer yaylı ve düdüklü müzik aletleri kullanmak ve dinlemek haramdır.

Fitnelerden fasıl olan lezzet fesada götürür.Bu konuda sufiyye taifesi ve diğerleri arasında fark yoktur.Bu konuda İbni Hacer kitabında şöyle der.

"Bu gün sufilerden kendisine ulaştığımız kimselerin bir kısmının kitaplarda belirtilen hükümlere ters işle yaptıklarını ve İbni Hazm'ın hurafelerine ve İbni Tahir'in batıl işlerine uyduğunu gördüm.İbni Tahir'e kötü niyetli bir kimse telli ve diğer çalgıların helal olduğu konusunda yalan söylemiş ve o da imamlara göre bunun reddedilen görüş ve kötülüğe gidişat olduğuna bakmamıştır.Bundan dolayı da bilhassa Ezrai El Evsatında bu işin sapıklık ve sefihlik olduğunu söyleyerek oldukça ağır hüküm vermiştir.Sufilerden sadr olan raks onların dışındakilerden sadr olan raks gibidir.

Bulkini'den naklederek İbn-i Hacer şöyle demiştir:

"Eğer sufiler raksı kendi istekleri ile yapıyorlarsa diğerleri gibidir. Kendi istekleri ile yapmıyorlarsa o zaman sorunlu değillerdir"

Böylece bu konudaki söz haramlık noktasına kadar dayanıyor. Şöyle ki: çok raks yapıldığı zaman insanın mürüvvetini ( kişiliğini düşürür ).İbn-i Hacer'in birinci görüşüne nazaran son söylediği görüş açıktır. Bunu şeriatın zahirine muhalif olarak sufilerden rivayet edilen diğer götürülmemesi gerekir.

Ey aziz kardeş! Bu hususta hadis olduğundan dolayı sufilerin ve diğer insanların dine yeni işler ihdas etmeleri caiz değildir."kim dinimizde olmayan bir şeyi ihdas ederse o kabul edilmez reddedilir.

Bu hizmetçinin zannına göre insanların tarikata girdiklerinde onlara iltifatta bulunmak ve farz sünnet olamayan virt ve nafileleri emretmek bu ihdas edilen işlerdendir.

İmamı Rabbani şöyle demiştir "Çoğu terbiye ehlinin nafile ibadetleri revaçta tutarak verdiği netice farzları tahrip etmek olmuştur."

Nakıs sufiler farzları ve sünnetleri eda etmede gevşek olmalarına rağmen zikir ve tefekküre önem veriyorlar. Cumaları ve cemaatı terk ederek çile ve riyazetle uğraşıyorlar;fakat cemaatle bir farz eda etmenin bin çileden daha faziletli olduğunu bilmiyorlar.Evet,şeriatın edeplerine uyarak zikir ve tefekkür faziletlidir.Hatta alimler ihtida edenleri nafilelere sarılıp farzlar ve cemaat hususunda gevşek olmaları sebebiyle kınamışlardır.Böyle olan kimseler ibadetleri bir veya iki kişiyle yerine getirmekle yetiniyorlar.Onların böyle yapmalarından dolayı İslami gelişmede zayıflama meydan geliyor ve bidatlar ortaya çıkıyor.Halbuki nafile ibadetler farzları tamamlamak içindir.

Ey aziz klardeş! Yaptığın işlerde akideni tahsis etmeye gayret et. İmam-ı Rabbani Resulullah'ın(sav) şöyle buyurduğunu söylüyor:

"Namaz Müminin miracdır."

"Allah ile beraber benim bir vaktim var" İmam-ı Rabbani bu vaktin namaz olduğunu söylemiştir.

Ey kardeş bil ki İmam-ı Rabbani "Küçük cihaddan büyük cihada döndük".hadisindeki unsurları da gözetmekle beraber cihadı,evla olan terk etmeme,ruhsatları yapmama,azimeti yapma hususunda yapılan cihad olarak açıklamıştır.Bu durumda senin ve bu hizmetçinin hali nasıl olur?

Çünkü evla olanı yapma, amellerde ruhsatı terk etme ve azimete sarılmanın şart koşulduğu bir tarikatı seçtiniz.

Vah size ,vah size.Çünkü şartlar,büyük ve küçük günahlardan ,mekruhlardan ve dinde şeri olmayan bidatlardan sakınmaya delalet eder.Sen şevke ve muhabbete zarar veren korkuya sebep olma.Çünkü Gavs(ks) irşad dairesinin kutbunun şöyle dediğini söyledi:

"Benden,tilkinin aç arslandan korktuğu gibi kork"

Ona:Çok korku muhabbeti eksiltir mi?diye sordum."Ey cemaatim!Durum gerçekten böyledir" diye cevap verdi.

Hoca Baki şöyle der:Bilakis Allah'ın sana olan cezbesi ve Gavs'dan rabıta ile yardım isteyerek Allah'a olan muhabbetinle birlikte ,şeriatı yaşamaya gayret et.Rabıta, üstadın vasıflarını , menkıbelerini,mekanlarını,mizaçlarını ve bilhassa ihlasla beraber korkuyu gerekli lütfunu hatırlamayı meydana getirir.

Selam size ve Gavsul Azam'ın hizmetçisi olan kerimenizin üzerine olsun.Allah lütfu ikinize Şeyh Hamza'nın erkek evladı olduğunu müjdeliyorum.Arkadaşlara ve dostlara müjdele. Allah'a hamd ve şükür ederim .Bundan dolayı bayram günü sevinci gibi sevinin.Selam arkadaşlara,dostlara ,kardeşlere ve hidayete tabi olanlar üzerine olsun.