Bu mektubu sohbete teşvik ve Gavsu'l Azam'ın (k.s) menakıbını beyan ve benzeri hususlarda Molla Abdurrahman el-Molla Kindi'ye göndermiştir.

Üsdatlar üstadı ilimlerle dolu ictihad sahibi Molla Abdurrahman'a. Allah onu bütün afetlerden korusun.

Ellerinizden hürmetle öptükten ve dua telebinden sonra Allah cesedinizi hastalıklardan, kederlerden, günah ve hatalardan korusun. Şimdiki halinizin öncekinden daha hayırlı olması sebebi ile Allah'ın sana lütufta bulunduğu ile ilgili haber bana müjde olarak verildi. Hiç şüphesiz sizler her gün başka başka ilimlere nail oluyorsunuz.

"Kim bildiği ile amel ederse Allah ona bilmediğni öğretir" diyen Hz. Peygamber (s.a.v) hak söylemiştir. Yine çocuklarınızın kederlerini hemen yok eden ilimle ve amel bakımından da övülen sıfatlar ile muttasıf olmanızla da Allah bana lutufta bulundu. Ancak siz Gavs olduğu tesbit edilen kimsenin sohbetini terketti- niz. Çünkü Allah ona Gavs'lık makamı nasip etmiştir. Gavs isteğin kendisine arzedildiği kimsedir. O mürid ve ihvanlarından kudsî nefis sahibi olanlara, O'nu böyle görenlere, apaçık mesuliyet ehline göre ve ce- mada ta ve nebata ta karşı O Gavstır. Ayrıca o şu- hudî tecellilerle kalbleri nurlandırmak, mukallidlerin şüphelerini yok etmek ve onları ilimden müşahedeye ve -hatta gözle olmasa da- basiretle Allah'ı görmeye ulaştırmak için, zevk, şevk, gayret, vecd, cezbe muhabbet ve tasarrufu ondan isteyenlerin kutbudur. İşte "Hak olan cezbelerden bir cezbe, ins ve cinnin ameline denktir" söylenen cezbenin hasıl olması budur.

Ubeydullah Ahrâr (k.s) şöyle demiştir: "Allah bana bin sene ömür verse ve devamlı bu (şekildeki) cezbeyi elde etmek için gayret göstersem, ölüm anında bu hal bende hasıl olsa Allah benim gayretime karşılık verir."

Allah'a yakın olanların amelinin elde edilmesi için Allah şöyle buyuruyor: "Ve o sâbıklar ( inançta ve amelde duraklamadan) ileri geçenler!. İşte onlardır (Allah'a) yaklaştırılanlar" (Vakıa,ıo,n)

Bilesiniz ki Şeyhin sohbetine gitmekle masiva yok olur.

"La" kılıcı Hak'tan gayrisini katleder,

O halde "la" dan gayrı orada ne kaldı, "illallah kaldı

Hepsi yandı gitti, şad olsun.

Yani aşktaki ortaklık yandı, gitti.

Sohbet şu ayetle emredilmiştir: "Sadıklarla beraber olunuz." (Tevbe,ıi9) Çünkü sohbetle muhabbet hasıl olur. Muhabbetin övülmesi ile ilgili olarak "Allah onları sever" (Maide,54) ayeti kafidir.

Sizin onları sevmedeki durumunuz nedir?

Sizin hizmetinizle müşerref olduğum vakit, size uymak istiyorum dediniz. Fakat kendisine uyulacak kimseyi göremiyorum yani salih olan kimseyi bulamıyorum dediniz. Çünkü nakıs olanlarda ucub ve riya hastalığı devam eder. Onlar için bu yolun hilelerinden çıkış yoktur. Allah değil, ben arkadaşın olarak sendeki teslimiyet, muhabbet ve ihlâsı bilsem senden hastalıkların zail olacağına kefilim. Bununla be-raber bu hileler senden çıkarılmış değildir. Hakikata nail olan çok az kimse dışında, hakikat olan şeylere nail olamazsın. Nitekim Molla Abdulgaffar şöyle demiştir: "Müşahade sahibi saftır, temizdir."

Molla Muhammed Emin el-Hashirî ise sevgi ve muhabbet sahibi ise şifaya vesile olur. Bunların ancak Gavs'ın himmeti ile olacağına ben kefilim. Şimdi ise o kemalatı elde etmek gerekiyor.

Pirimugan, sana "seccadeyi şaraba boya" derse çekinme dediğini yap.

Çünkü yol ehli, konakların yolundan, yordamından bîhaber değildir.

Elin daraldığı vakit, yoksulluğa düştüğün zaman içmeye, sarhoş olmaya çalış,

Çünkü bu varlık kimyası yoksulu Karun yapar,

Cihan fani, aşk şarabı bakidir,

Can sevgiliye ve sakiye feda olsun,

Dünyanın sultanlarını aşkın tufeylisi görüyorum.

Durum birisinin Hz. Ali'ye (r.a), Şeybanî Rai'nin İmam Şafi'ye, köpeğin Ebû Yezid el-Bistamî'ye yaptığı nasihat ve İbrahim el Ethem'e nasıl durumda olduğunu soranın durumu gibidir.

Cildim necis bir hayvan cildi gibi ise tabaklanmayı kabul etmez. Düzelmen gerekir. Fakat vadilerde O'- nun kapısına bağlı davar köpeği gibi burun kokusuyla O'nun ehlinden olmasam da o kokuyu almam bir şereftir. Bu Allah'ın fazlıdır.