Seyyid Ubeydullah'a yardım etmeye gitmelerini teşvik için tüm etbaına göndermiştir.

Onun adıyla. "Yerdekiler ve göktekiler, herşey O'nu teşbih eder." (isra, 44) Yine her şey Nebi'ye ve onun aline salat eder. İmdi; Gavs-ı Azam'ın kapısının hizmetkarından tüm büyüklere, küçüklere ve tüm müslümanlara. Allah'ın selamı, rahmeti, mağfireti, sadat-ı kiramın füyûzâtı, bereket ve himmetleri saydıklarımın üzerlerine olsun.

İhvan kardeşlerim! Allah Teala sizlere rahmet etsin. Malumdur ki imamların sığınağı Hazreti Penah Seyyid Ubeydullah Şah ve tüm ashabı ile etbaı ve dahi tüm müslümanlar sizin taraflarda Râfizîlerin üç halifeye dil uzattıklarını, ehli sünneti tekfir ettiklerini, şenîatlarını ortaya döküp insanları kendilerine çekip, ehli sünnet olanları kendi akidelerine soktuklarını, Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye için duadan men ettiklerini gördüklerinden onların üzerine yürüdüler. Onları yenip Tevrîz'e kadar olan mahalli onlardan zabtettil- er. Daha sonra askerler vakit geçtiğinden geri dönünce Râfizî askerleri arkalarından geldiler ve müslümanların hanımlarını, çocuklarını katledip, bazılarını da kendi akidelerine sokup zulmettiler. Onların bu zulümlerinden dolayı yüzbin ev civar müslü- manlara sığınmış, göç etmiştir. İmamların sığınağı olan Hazreti Penah es-Seyyid Ubeydullah Şah da bu baharda onlarla savaşmayı, onları yenmeyi murad etmiştir. Bu savaşla Acem topraklarını ele geçirecektir. Hem Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye ve hem de Avrupa devletlerince onun bu işi yapması, muvafık görül-müştür. Durum böyle olunca, her müslümanın özellikle de bu hanedana vasıtasız veya halifeleri vasıtasıyla veya da Gavs-ı Azam vasıtasıyla veya da imamların sığınağı olan oğlu vasıtasıyla bağlı olanların hazırlıklarını yapmaları ve bu savaşta yanında yer alması gerekir. Bu hizmetkarın düşüncesi şudur: Ümmetin sığınağı (Gavs) silah altında iken dünya lezzetlerinden tat almak, hanımlarla muhabbet etmek, çocuklarla oyalanmak ve bu cihaddan geri kalmak haramdır. Çünkü, bu savaş ashabı kirama bilakis Nebiyyi Ekrem'e (s.a.v) sahip çıkmak ve hatta İslama sahip çıkmaktır. Çünkü, Allah muhafaza buyursun, dinin hakikatinden yoksun bu kimseler galip gelecek olsalar ehl-i sünnetten yüzbin evi kendi inançlarına sokacaklar ve ehl-i ilim de zelil olup İs- lamın şiarlarını ortaya koyup beyan etmeye muktedir olamayacaktır. İmamların sığınağı tek başına da onlarla savaşmaya gitse irşad dairesinin kutbu olan babası Hazreti Seyyid Taha'nın hürmetine, imamların nuru dedesi Hazreti Gavs el-Cîlî'nin hürmetine, salih ve salih olmayanlara tasarrufta bulunan amcası Seyyid Muhammed Salih'in hürmetine, hilmin menfalarının menbaı olan Seyyid Abdullah'ın hürmetine, Gavs-ı Azam'a olan sevgisinden mecnun olanın hürmetine, Fahri kainat ta dahil ona kadar olan sa- dat-ı kiramın hürmetine inşaallah karşı taraf galip o- lamayacaktır.

Bu cihaddan geri kalana yazıklar olsun, eyvahlar olsun ki bu büyük zevatın füyûzâtından mahrum kalacaklar.

Kardeşlerim! Şimdiye kadar sefihler "o düşman tarafındandır" dediği gibi, sizlerde bu hizmetkarın bu işe muvafakat etmediğini iftira edip duruyordunuz. Allah'a yemin olsun ki! Rabbül alemin nasip ederse, bu hizmetkar da nefsi, malı, çocuğu, dostları, ashabı, etbaı ile bu savaştan geri kalmayacak. Bu savaştan sadece bu davadan ayrılanlar geri kalır ve kendi k- endilerine düşmanlık yapanlar evlerinde oturakalır. Eğer sizler bu hizmetkara, Gavs-ı Azam'a, irşad dairesinin kutbuna ve imamların sğınağına gerçekten sadıksanız, onun vermiş olduğu cezbeden ötürü evlerinizde oturamazsınız. Halbuki kendi döneminde bir küheylana binmiş gibi giden Gavsu'l Azam'ın atının ayak tozu, gerçek manada görmeyen gözlerimizin sürmesidir. O tarafın hayvanatının gezip üzerinde dolaştığı toprağı öpmek bizlerin cezbesidir.

Allah'ım! Bu hizmetkar ve dostlarını bu büyük nimetten, yüce rütbeden ve azim dereceden mahrum etme. Hakkı tutup kaldırmada, onu bilip tanımada eşsiz olan Gavs-ı Arvâsî'nin yolunun toprağında fena olmaktan, ebedîlik cezbesinin pirlerinin aşk yolu olan sülükun sevgi nurlarından bizleri nasiplendir.

Kahramanlığın en güzelini ortaya koyana, aline, ashabına sonsuz salatu selamlar olsun. ... Hicri 1297