Bu fakir-i hakire göndermiştir. Meşhur meseleden bahsetmekte ve bazı emirler vermektedir.

O'nun adıyla! "Yerdekiler ve göktekiler, herşey O'nu teşbih eder." (isra, 44) Ve herşey Nebiye ve aline salat-u selam eder. Beşer olan hizmetkardan Cemil-u Cebbâr olan yüce Allah'ın ikramıyla lâhûtî °lan kardeş molla Abdulkahhâr'a.

Hizmete gelmek yerine sabretmenin daha hayırlı olduğu haberi ulaşıp da emir sebebiyle burada kalın- Ca, bu hizmetkarı bir sıkıntıdır aldı. Burada kaldığı ve etmediği için içini sıkıntılar bastı. Oysa o ruhunu onun hayvanatı uğruna feda etmeğe hazır. Mektubun gelmesinden dört gün önceki gece, rüyada, sonunda gelmemizin hayırlı olduğu belirtilen bir Mektup göndermişsiniz diye gördüm. Bu hizmetkar ise hayrın Norşin'e gitmek olduğu kendisine ayan olana dek rüyasındaki Mektuptaki işareti anlayamadı. Böyle olunca da fırsat geçti, olanlar oldu. Bu sebeple bu mektubu bir an önce sizlere yazmak için acele etti. Çünkü bu olanlardan sonra ne şekilde gözümüzün nuru şeyh Hamza'yı ve kıymetli dost müfti efendiyi nasıl ziyaret edeceğimizi bilemiyoruz. Bu hal ise bu hizmetkarı ihtiyarlattı. Bu hizmetkarın üzüntüsü daha da artarak devam ediyor. Çünkü Molla Abdullah es- Suhrî şöyle demiştir: Rasûlüllah derin bir alim olan babama Molla Hüseyin'i yerine oturtmasını ve hem benimle hem onunla istişarede bulunmasını emretmişti. Sonra yaşanan olaylar ise onu ferahlandırdı. Kendisini mecazi muhabbetten ilâhi cezbeye götüren hizmet yolunda bulundu. Nitekim Ahrar hazretleri dört yıl süreyle hamam hizmetinde bulunmuştu.

Allah yolundaki kardeşim! Rabıtayı bırakma. Rabıtaya devam et ki huzur nisbeti sende meydana gelsin. Şu üç vakitte, yani konuşurken, yerken ve uyurken dikkatli ol. Lezzet almayı bırak, tefekkür içinde olmaya gayret et. Çünkü bunlar fani şeyler olup kafirlerin peşinde koşup arzuladıkları işlerdir. Asıl olan ise Mahbub-u Hakiki olup, maksud ve matlub olan O'dur.

Dua talep ederek üstadın ehline karşı kerim, dostlarına karşı da alçak gönüllü ol. Bu hizmetkar adına Molla Ömer'in ve dedenizin diğer çocuklarının ellerini öpünüz. Keza onun yerine dedenizin kabrini ziyaret ediniz. İmkan nisbetince her ne olursa olsun sohbeti hiç bir şeye denk tutma. Çok kez üstadın ashabı, hatta civardakiler ve hatta bazı gayr-i müslimler bile bu hizmetkarın Gavs-ı Azam'ın merkadine gitmesini istiyorlar. Ben ise mektubunuz sebebiyle gidemiyo-rum. Yoksa orası bizim vatanımız, hüznümüzün dindiği yerdir. 12-Zilhicce-1296