SEYYİD SİBGATULLAH ARVASİ K.S.

(GAVS-İ HİZANİ)

 Bitlis ilinin Hizan ilçesinde yaşadığından dolayı Gavs-i Hizani lakabıyla anılan Seyyid Sibgatullah-il Arvasi (k.s)'nin asılları Bağdat'tan gelmedir. Yüce Şahsiyetlerinin kısaca soyu şöyledir;

Babası Lütfullah (k.s), babası Abdurrahman-i Kutup (k.s), babası Abdullah Veli (k.s), babası Muhammed (k.s), babası Muhammed (k.s), babası Muhammed (k.s), babası Şeyh İbrahim (k.s), babası Muhammed-ül Kutup (k.s), babası Seyyid Kasım-ı Bağdadi el Hüseyni (k.s) (ecmain).

Şeyh Abdurrahman-i Taği (k.s)'nin oğlu Şeyh Muhammed Diyaddin (k.s) Gavs-ı Hizani (k.s)'nin katibinden şöyle rivayet ediyor:

Gavs-ı Hizani (k.s)'nin dedelerinin bulunduğu köylerde hiçbir oyun aleti ve çalgı bulunmadığı gibi çalgı aletleri bulunan bir kimse de köylerinden geçemiyordu.

Çoğu ata binmiyordu. Sakallarını tıraş etmemek, güzel elbise giymemek, sigara içmemek bunların adeti idi. Hatta meclislerinde sigara içene izin vermezlerdi. Bunların yerleri ya cami, ya medrese, yahut da beyaz türbe adıyla tekkelerdi. Bugün de bunların türbeleri meşhur olup, herkes ziyaret edip himmet ister.

Gavs (k.s) bu şerefli ve pak sülalenin içerisinde, hicri 1245 tarihine kadar İslami ilimler ile meşgul oldu. Bu tarihte Van'da bulunan Şeyh Muhyiddin (k.s)'in sohbetiyle şereflenip ondan tarikat aldı. Nefsini ona teslim etti.

Hizmetinde kalıp emir ve talimatına göre amel eyledi. Bu zorlu riyazeti sırasında, Şeyh Muhyiddin (k.s) onu çağırıp; sen artık vefat eden evliyaullahtan yararlanma yeteneğine ulaştın buyurdu.

Şeyhi vefat edinceye kadar yanında kalan Gavs (k.s) daha sonra Cizre'li Şeyh Halid'in yanına gitti. Şeyh Halid'in (k.s) vefatına kadar hizmet ettikten sonra Şeyh Halid-i Cizrevi'nin halifesi olan Şeyh Salih Sipiki (k.s)'nin yanına gitti. Ondan hilafet almaya hak kazandı. Ayrıca Bitlis'li Şeyh Musa (k.s) ve Bitlis'li Şeyh Abdulkadir (k.s)'in yanına gidip onlardan yararlanmıştır.

Gavs (k.s)'ın oğlu Şeyh Bahaüddin (k.s) ve Halifesi Seyda-i Taği (k.s), Gavs (k.s)'ın Hızır (a.s) ile şereflenerek ondan da yarar gördüğünü bildirmişlerdir.

Hicri 1256' da Seyyid Taha (k.s) Horos'lu Molla Murat'la Gavs (k.s)'a ''Kendi evine gel'' diye haber gönderdi. Bunun üzerine Seyyid Taha (k.s)'ya gidip beline hizmet kemerini bağladı.

Var gücüyle başladığı hizmetin sonunda Allah (c.c)'dan başka kimsenin bilemediği makama ulaştı. Şeyhi Seyyid Taha (k.s) vefat edince (1268) onun kardeşi Seyyid Salih (k.s)'in sohbetine devam etti. Seyyid Salih (k.s)'de 1280 de vefat etti.

Gavs (k.s)'da 1287 de vefat etti. Gavs (k.s)'ın kerameti çok idi. Yaratılanları yola getirme ile uğraşırdı.

Müritlerinin kalbleri onun muhabbetinden yanardı. Çok kişiler onun aracılığıyla velayet derecesine ulaşmışlardı.

Alimler topluluklar halinde kapısına gelip bağlanırlar, yüce eşiğinde toplanırlardı. Tasarrufunun alameti en küçük müritlerinde dahi görülürdü.

Müritleri görüldüğünde, ilahi cezbe ve muhabbettden sarhoş sanılırdı. Bununla beraber istikametleri gayet çok iyi idi.

Sözün kısası büyüklüğü tariflere sığmayıp güneş gibi apaçık idi.

Cenabı Hak bizi onlardan ayırmasın. Amin.