Page 6 - Dosta Doğru Dergisi 1. Sayı
P. 6
İslam’ın
iki kanadı
Rasim ÖZDENÖREN Ancak bireylerini Müslümanların teşkil
ettiği, yani hem İslam hukukunu uygu-
İslam hukukunun her alandaki (medenî, cezaî, idarî) hükümlerini uygulayan layan, hem de bireyleri Müslüman olan
bir yönetim biçimi düşünelim. Fakat bu yönetim biçimine bağlı olarak yaşayan bir ülkede, maslahat öyle gerektirdi diye
insanların Müslüman olmadığını farz edelim. Orada görünüşte ve gerçekte İslam faizi yürürlüğe koymak düşünülebilir
hukuku uygulanmaktadır, fakat orada aynı zamanda müslümanca bir hayat tarzının mi? Böyle bir şey söz konusu olabilir mi?
yürürlükte olduğunu ileri sürmemiz imkân dâhilinde görünmekte midir?
Buradan şu sonuca varıyoruz: İslam’ın
İslam’a inanmayan birinin görünüşte İslam hukukunu uygulaması ona Müslüman uygulanması dediğimizde yalnızca
dememizi gerektirir mi? onun hukukunun hayata geçirilmesini
anlamıyoruz. Aynı zamanda o hukuku
İslam’ın miras hukukunu, borçlar hukukunu, ceza hukukunu, arazi hukukunu uy- Müslümanların uygulaması gerektiğini
gulayan bir idarî rejim müslümanca bir hayat tarzını hayata geçirmiş sayılabilir mi? de söylemiş oluyoruz.
Yoksa orada bu hukukun dışında uyulmasını beklememiz gereken fazladan bir İslam’ın hukukunu uygulamayan bir
faktöre ihtiyaç mı vardır? Müslüman nasıl eksikli bir Müslüman
ise, Müslümansız bir İslam hukukunu
Varsa, o fazladan faktör ne olabilir? uygulamak da öylesine eksikli bir İslam
İşte müslümanca yaşama ile İslam hukukunu yürürlüğe koymuş herhangi bir idarî sayılmalıdır.
düzen arasındaki fark bu noktada ortaya çıkar.
Salt İslam’ın muamelatını uygulamaya aktardığını farz ettiğimiz bir idarî rejimde, Aynı konu bireyler için de söz konusu-
ihtiyaç vukuunda yeni yasa ihdas etmek gerektiğinde orada nasıl bir yasa vaz edilir? dur. Bir birey İslam’a inanmadan İslam
Acaba salt İslam’ın öngördüğü nitelikte bir yeni yasa mı vaz edilir, yoksa o süreçte hukukunu hayatının bütün safhalarında
maslahata uygun düşen nitelikte bir yasa konulmakla işin içinden çıkıldığı mı farz uygulasa, biz ona Müslüman diyebilir
edilir? miyiz?
Vaz edilen yeni yasa, diyelim ki faizi yürürlüğe koymayı öngörüyorsa, İslam’ın
temel ilkeleriyle çelişen bu durum; uygulanmakta olan ‘İslam hukuku’ ile nasıl telif Üzerinde durulması gereken bir soru
edilir veya böyle bir telif zemini ihdas etmek isabetli ve meşru sayılır mı? bu. Üzerinde duracağız.
Örneğimizden, İslam’a inanmadan İslam hukukunu uygulayan bir idarî rejim tesis
etmenin mümkün olduğu anlaşılmaktadır. Bir birey Müslüman olmadan İslam
hukukunu hayatının bütün safhalarında
uygulasa, biz ona Müslüman diyebilir
miyiz?’ sorusuyla bitirmiş ve sorunun
üzerinde durulması gerektiğini söyle-
miştik.
Şimdi bu soruya cevap aramaya
çalışalım.
İman etmeyen, fakat İslam’ın miras
hukukunu beğenen veya onun arazi
hukukunu, borçlar hukukunu beğenen,
kısacası İslam hukukunun tümünü
uygulayan bir kişiyi Müslüman kabul et-
memiz mümkün müdür? Bunun müm-
kün olmadığı tartışma bile gerektirmez.
Şayet bir kimse iman etmeden, fakat
4 | Dosta Doğru Mayıs 2013