Mektubu halifesi Molla Abdullah erı-Nurşînî ile Molla Mustafa el-Bitlîsî'ye göndermiştir.

Mektupta bu ikisi ile Bitlisli diğer müridlerine tesellide bulunmaktadır. Çünkü mezkur halife Bitlis beldesinde teveccühten men edilmişti. Mektupta başka hususlara da değinmektedir.

Allah yolunda kardeşler, iki alim ve fazıl zatlar Molla Abdullah ile Molla Mustafa'ya. Gavs-ı Azam'ın dergahının bu hizmetkarına muhabbet dolu mek- tublarınız ulaştı. Bu Mektuplar dolayısıyla Allah Teala'ya hamd ettim ve başınıza gelen hadiselere sabrettiğiniz için yine O'na şükrettim. Sizlerin üzerimizdeki hakkınızı ikrar ettik. Çünkü sizin sıkıntınızı vasfetmek mümkün değil. Bu sebepledir ki, çektiğiniz sıkıntılar Gavs-ı Azam'ın sizlere manevi iltifatta bu-lunmasına sebep olmuştur. Her ne olursa olsun akıbet muttakilerin lehinedir, bunu biliniz. Bu hizmetkar sizlere çok hayırlı dualarda bulunuyor. Fakat yine de onun yanında makbul olan sonuna kadar sabredip tahammül etmektir. Selef ve halef tüm sadatın düşüncesi budur ve onların amelleri bu şekildedir.

İnsanlarla iyi geçinmeye bakın. Böyle olun ki, karşıdan bakan bir kişi sizin üzerinizdeki acz halini müşahede etsin. Hatme, sohbet, cezbe ve manevi lezzet veren amellere önceden olduğu gibi önem verin. Çağırdıklarında Gavs-ı Azam'ın müridlerinin evlerine gidin. Onlarla aranızda muhabbeti izhar edin.

Ona mensup olanlar sizden teveccüh talep ettiklerinde onlara himmetin iki kısımdan oluştuğunu müjdeleyin: Himmetin bir kısmı sadece onlara diğer kısmı da diğer sofileredir.

Batıni tarsarruf ise sadece zahiren icra edilen teveccühe münhasır değildir. Bilakis her hangi bir sofi her ne zaman manevi teveccühü murad ederse evinde teveccüh niyetiyle otursun. Böyle yaptığında tasarrufu ve kendisine yapılacak manevi iltifatı görecektir. Böyle bir iltifatı zahiren icra edilen teveccühde dahi göremez.

Bu tarikatın en büyük rükünleri rabıta, ihvanlarla sohbet ve hatme-i şerifedir. Sofiler bunlara devam etsinler. Onlara şunu müjdele: Akıbet onların murad ve arzuları muvacehesince neticelenecektir. Sofiler üzülmesinler, çünkü nihayette teveccühten kısa bir süre ayrı kalacaklardır. Sohbeti ise asla ve asla bırakmayın. Çünkü evdekiler ve aile efradıyla olsun sohbet imkanı vardır. Vakıa büyük himmet cezbeyle olan sohbettedir. Sizi teveccühten men ettiler diye üzülmeyin. Zira bu durum bundan sonra sizin beldenizde nisbetin oluşmasına sebebiyet verebilir. Bu yüzden siz sohbet ve şevklendirmeye devam edin. Böylece sohbet teveccühün yerini alsın. Bu zaten uzun sürmez, böyle az bir müddet devam edersiniz. Sonra tekrardan teveccühe başlarsınız.

Molla Mustafa'ya gelince buraya gelmesine izin verdim. Gelecekse hemen gelsin.

Allah'ın selamı sizlere, hidayete tabi olanlara ve Şeriat-ı Mustafa'ya yapışanlara olsun.