Ana Sayfa
Back
İletişim
Abdurrahim Reyhan K.S
Back
Kendi Dilinden Hayatı
Sesli Sohbetler
Video Sohbetler
Resim Albümü
Kelamlar
Altın Silsile
İman ve İslam
Back
Ders ve Virdler
Hatme
Büyük Silsile-i Şerif
Küçük Silsile-i Şerif
İman ve İslam Bilgileri
Kütüphane
Back
Gülden Bülbüllere
Back
Gülden Bülbüllere 1
Gülden Bülbüllere 2
Gülden Bülbüllere 3
Gülden Bülbüllere 4
Gülden Bülbüllere 5
Teveccüh Sohbetleri
Aşk ve Mahviyet
Gülden Bülbüllere Tasarruf
Gönüllersultanı A.R
Dede Paşa Hz. Sohbetler
Salih Baba Divanı
Piri Sami Hazretleri
Reşahat Ayn-El Hayat
Âdab
Minah - Sıb.Arvasi
İşaretler-Seyda-ı Taği
Mektubat-ı Seyda-ı Taği
Celâli Baba Divanı
Halidiyye Risalesi
Back
Kuran ve Hadis
Back
Kuran-ı Kerim ve Meali
Sureler
Tefsir
Kuran Öğrenimi
Tecvit
Kutub-i Sitte
Riyâz'us Sâlihîn
30 Cüz Hatim
Siyer-i Nebi
Back
Peygamber Efendimizin Hayatı
Multimedya
Back
Piri Sami Hazretleri
Pirlerimizin Türbeleri
Hat Yazıları
54 DVD Video Sohbetler
10 CD Set Sohbetler
E-Kitap
Back
Salih Baba Divanı
Gülden Bülbüllere 1
Gülden Bülbüllere 2
Gülden Bülbüllere 3
Gülden Bülbüllere 4
Gülden Bülbüllere 5
Gülden Bülbüllere Teveccüh Sohbetleri
Gülden Bülbüllere Aşk ve Mahviyet
Gülden Bülbüllere Tasarruf
Gönlümüz Beraber
Gülden Bülbüllere Altın Silsile
Back
Arama
Makaleler
Başlık
BAYBURTLU CELALI BABA HAYATI
Bir peri aşkından dîvâne oldum
Bir pîr beni vehbîlere götürdü
Kalkdı zevrâkımız aşkın gölünden
Kâtip bir nâme yas dosta yârana
Hüsnün pertevinden bir peri gözler
Seni gören aklı zây'olur
Lâm-elif dersinde aşk ocağında
Arifler dilinde harf-i bismillah
Ev bark etmek için tenli mereği
Hûblar yığnak etmiş aşk dîvânında
Ne dedim darıldın gözlerim nuru
Çekmiş gam kervanın yük tutmuş Leylâ
Bir peri nigârın kamet içinde
Yedi hâmîm yazmış nakkâş-ı billah
Kâf u Nûn sırrından bir bâğ bezenmiş
Boş gitme kuyuna kerem kıl sabâ
Beni götürdüler mekteb-i aşka
Hicran kaleminde hasret-nâme var
Dostlar kıyam edin kalkın ayağa
Gönül ne gezersin hân-ı harâbta
Sabâ arz-ı hâlim subh u seherde
Nâme seni sevdiğime gönderem
Pertev-i kudretin ey dûrr-i yekta
Gelin allâme-i asrın toyuna
Zeyid haber verdi "hâ" ile "kaftan
Yine dem vaktidir sâkî mey doldur
Tükenmez aşk ile seren câmlarım
Bu fânî dünyâya benim diyenler
Aşk ile sararıp saht olan âşık
Ne şîrîn getirdin gül kokusunu
Bana kan kusturdu o kanlı zâlim
Ah ettikçe arşa çıkar dumanım
Her bir yüce dağı mesken eyleme
Sûfi kelâmında imlâyı devşir
Gelişin gösterir hicran ilinden
Muhabbet camına nail olanlar
Beni kınamayın Hakk'ı sevenler
Durun ûftâdeler istikbâline
Aşkın dükkânında hayyât elinde
Seherdir bülbüller öter
Beni götürdüler dîvân-ı aşka
Elveda günüdür şahım
Nedir bu sevdalar serde ilâhî
Karadeniz olsa âşıkın aşkı
Kalk hâb-ı nazından gözet bağlan
Hazret-i Mevlâ'dan niyazım budur
Zulumat elinden pus aldı dağlar
Ah elinden yandı cesette canım
Gonca fem açmadan bozuldu bağlar
Ömür kütah ettim bir bağ yitirdim
El-amân elinden fitne-i devrân
Sunam hangi bağın ayva narısın
Ağlama sevdiğim "el-hükmüli'llâh"
Göçümü kaldırdım yurttan
Cânân diyarına cân feda kıldım
Gûlfemin açmadan har dolaşmadan
Gene revnaklandı hüsn-i dîvânım
Ne de revnaklandı gamz-ı şikârın
Yine hazan esdi bozuldu bağlar
Gene bir derdim bin oldu
Meta'ımdan alan alsın
Arap at altında melek donlu yâr
Güzelliğnen mağrur olma sevdiğim
Elestû bezminde künh-i zâtında
Hakikat bülbülü şâh-ı hilâfet
Elif zülfüsârı Koçan-zâdeler
Süfi nâle çeker sûret-i Hak'tan
Kâtip bir nâme yaz o bî-vefâya
Pervaneyim aşk oduna dağlandım
Gonca mı maksûdun dost mu muradın
Çıkmış gülsen bahçesinden
Kâf u nûn sırrından açtım gözümü
Metaımdan alan gelsin
Ayâ taht-ı Risâlet pâdişâhı
Bülbül-i nazm-ı gazelim
Yine âşık-ı nâ-çârm unuttu
Nedir bu çektiğim kahr û sitemler
Karşı yatan ulu dağlar
Meleşir koyunlar gelmez kuzusu
Sofi sorma bana hikmet dersini
Ne güzel nakşetmiş nakkâş-ı billah
Çün "kâf" ile ''nun"dan göz açtı âlem
Yine aziz bayram günleri geldi
Ah elinden kime gidem şekvaya
Hüsnün diyarında ey çeşmi hünkâr
Ey sâkî sala ver badeler takın
Gâhi bülbül gibi goncaya meftun
Gönül gel benden al pendin
Sitemkâr yârı görünce
Bugün mekteb-i irfanda
Gönül zikreyle Mevlâ'yı
Bir çeşmi hünkârın medhin
Hicran köşesine tuttuk rotayı
Aşkın kervanım düzüp bezettim
Elif Allah'ın kânı
İniş inende ırgalar
Ay ile gün dil çengine durdular
Cilvesi tükenmez Perverdigâr'ın
Bir şîrîn hikâyet geldi hatıra
İl konmasın meskenime yurduma
Gene bir serencâm vadigânm var
Takdir tecellîden erzak diledik
Güzellerin yığnağına uğradım
Nasihat babında bir destanım var
Yakamdan el götürsün ehl-i zahir bilmez muradı
Sabahın seher vaktidir. gitmez mi
Gel ey zâhid suâl etme özüm mestur muyum bilmem
Usandım sâkî canımdan o cânânı usandırdım
Ezel kâtibleri bahtım böyle dîvâna yazmışlar
Sâkî bana doldur şarâb-ı engür getir
Dilde hicranım âh elinden el-amân olmuş
Celâli halk-ı âlem hep eğilmiş sakın el katma
Gezer erbâb-ı aşk olan özünden gayrı sır vermez
Kişi ehl-i hüner olsa hünerin bir zaman demez
Hocam beni yaz mektebe ver aşk ile hem-râh Tâlib-i dergâh
Ey bâd-ı sabâ hâb-ı nâzından yâri git uyandır El bağla divan dur
Haber ver saki bismillah bugün demhânemiz vardır
Alma miskin kalbine taş anda bir han eyleşir
Elveda ey dûrrû dendânım nihayettir bu gün
Kerem kıl şâh-ı serâsker kerem sultânda handadır
Biz harabat ehliyiz kâşanemiz viranedir
Ne sehv ettim ki yâ Rab ehl-i zahir
Kel Tohlu'nun hali yaman
Vardım seyrân ettim Hanzer elini