Gülden Bülbüllere 3-8

Cenab-ı Hak: “Kulum beni sev. Sevdiklerimi sev, kullarıma sevdir.” buyuruyor.

Sevdiklerini seversen, seni kullarına sevdirir.

Derviş: Hak için her şeyden geçmiş. Derviş'in anlamını açıklayalım:

Azizan Hazretlerine ağır meseleler sormuşlar. Birisi de şu:

—Sen müridlere cehri zikir yaptırıyorsun. Buradaki delilin nedir?

—Delilimiz şudur ki: Ahir nefeste kelime-i şehadeti cehri okumamız. Cenabı Hakk’ın emri.

“Lâ ilâhe illallah” söylenecek.

“Muhammedün Resûlullah” yok.

Eşhedü en lâ ilâhe illallah, Muhammedün Resulullah denilmeyecek.

Çünkü:

Peygamber Efendimiz bir vasıtadır. Biz Peygamber Efendimizi göremedik. Mürşit de bir vasıtadır. Mürşit Resûlullah'a vasıtadır. Resûlullah Allah'a vasıtadır. Can cesetten çıktığı zaman Allah'a vasıta kalmıyor. Onun için son nefeste.

“Lâ ilahe illallah” var.

“Muhammedün Resûlullah” yok.

İşte Azizan Hazretleri “Lâ ilahe illallah” zikri yaptırırmış.

Sormuşlar ki:

—Buradaki deliliniz nedir?

O da buyurmuş ki:

—Bizim dervişler ölüme hakke’l-yakîn inanmışlar. Her nefeslerine son nefes olarak inanmışlar. Onun için bu zikri yapıyorlar.

Her şeye hakke’l-yakîn inanmak lâzım. Allah'ı da hakke’l-yakîn bilirler insanlar. Ama göremiyorlar.

Allah'ı bilmek ibadetle olur, hizmetle olur. Fakat Allah'ı görmek aşk ile olur. Allah aşkına duçar olmayan Allah'ı göremez. Allah aşkı olunca bütün perdeleri yakar atar. Bu perdeler insanın kalbindedir.

Mansur'un sözü hak oluyor. Fakat halk anlayamamış. Sonradan

biz anlayamamışız,  demişler. İşte:

       Kendini kendi göre kendi bile

       Bâkisini diyemezem gelmez dile

Yani:

Bir insan Allah'ı hakke’l-yakîn bilirse, “O” “O” olur. “O” da “O” olur.

Bu cesette değil. Yanlış anlaşılmasın. Ruh ‘ta!

Allah'tan geldiniz. Yine Allah'a döneceksiniz.

“Her şey aslına rücu edecektir.”

Topraktan gelen toprağa gidecek. Niçin ruh Allah'a gitmesin? Gidecek ama o vasıtayı bulmak lazım. Tarikatsız, mürşitsiz oraya ulaşılmaz.

Aman sizi göreyim! Şeriatta bir eksikliğiniz olmasın. Vücudunuzu arındırasınız, temizleyesiniz. Vücut arınırsa bir cam olur. Arınmazsa, temizlenmezse bir duvardır. Bir siyah perde.

Bakınız! Yunus Aleyhisselâm balığın karnında zikre devam etti.

“Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minez zâlimîn” zikrine 40 gün devam etti. Ama 39 günde balık cam oldu, deryayı seyretti.

       Masivanın illetinden pak edip bu gönlümü

       Kıl Tarîk-i Nakşibendin hadimi Allah için

Allah rızası için, beni Nakşibendi tarikatına hizmetçi kabul et ki gönlümden masivanın kiri, pası silinsin.

…..

       Bu aşk bir bahri ummandır

       Buna haddi kenar olmaz

       Delilim sırr-ı Kur'ân'dır.

       Bunu bilende âr olmaz

“Biz kulumuzu seversek, kullarımıza sevdiririz.” buyurmuş.