Berzahda kalır ermez ise bu garîb insân
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ
Âh eyle gönül belki Huda eyleye ihsan
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ

Bu ikisidir zübde-i esrâr-ı hakikat
Bir kâmile irgür var ise sende hamiyyet
Bu ikiden izhâr olur esrâr-ı hüviyyet
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ

ister isen vuslatı derûn ile ara
Kıllet ile zillet ile derd ile ara
Nutkeyler olara erse seng ile hârâ
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ

Tevrat ile İncil ü Zebur Kâf ile ara
Bu derde düşen zümre-i esnaf ile ara
Bunlar ile erişirsin vuslat-ı yâra
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ

Esmalarına emr edip ol Kadir ü Mennân
Bir "Ahsen-i takvim" le yaratıldı bu inşân
Ol surete nefh eylediği Nefha-i Rahman
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ

Bil fer'indir âlemde olan nûr ile ervah
Hep cümle maâdin ile zî-rûh olan eşbâh
Aynı da değil gayrı değil ol buna agâh
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ

Ger ister isen sözlerime hücceti bürhân
Meydânda durur Hazret-i Sâmî gibi sultân
Cân ile gözü sem'i sözü vech ile yeksan
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ

Bundan geri Salih dahi sen olma mükedder
Sami gibi bir sultânı hem kıldı müyesser
Takdîr-i ezel sana da olmuştur mukadder
Envâr-ı Muhammed ile enfâs-ı Mesîhâ
 
Berzah = Ara, arada, belâ, güçlük, manevi ceza.

Garlb = Yabancı, kimsesiz, tuhaf.

Envâr = Nurlar.

Enfâs = Nefesler.

İhsan = İyilik etme, bağışlama, lütuf.

Zübde = Öz, kaynak, asıl cevher.

Esrar = Sırlar.

Irgür = Eriş, ulaş.

Hamiyyet = Din ve vatan koruma gayreti.

İzhar = Gösterme, açığa çıkarma.

Hüviyet = Allah'ın zat, zat sırları.

Vuslat = Yetişme, kavuşma.

Derun = İç bâtn.

Kıllet = Yokluk.

İllet = Dert.

Nutk = Söz, sohbet

Seng ile hârâ = Taş ile kaya.

Kâf = Kur'ân-ı Kerîme işaret.

Zümre-i esnaf = Esnaf cemaati (Ehl-iaşk).

Esma = İsimler.

Kadir = Kudret sahibi Allan.

Mennân = Çok ihsan eden Allah.

Ahsen-i Takvim = "Biz gerçekten insanı en güzel bi-çimde yarattık." (Tin; 4)

Nefh = Üfürmek.

Nefha-i Rahman = Allah'a ait nefes.

Fer' = Şube.

Âlem = Kâinat, dünya.

Ervah = Ruhlar.

Maâdin = Madenler.

Zî-rûh = Canlı.

Eşbâh = Cisimler.

Agâh = Bilgili, haberli, uyanık

Hücceti burhan = Delil ve belge.

Sem' = İşitmek.

Vech = Yüz.

Yeksan = Gibi (yüzü gibi)

Mükedder = Kederli olmak.

Müyesser = Nasip olma, kısmet.

Takdir-i ezel = Allah'ın ezeli hüküm ve takdiri.