41 Pîrim Muhammed Sâmî'dir mir'ât-ı Rahman bendedir Dergâhı vuslat-kâmıdır Ol nûr-ı sultân bendedir Hem Mantıku't-tayr olmuşam aynı iken gayr olmuşam Sırrı iken seyr olmuşam gizli nümâyân bendedir Hem nûrı hem nâr olmuşam hem güli hem hâr olmuşam Yağmur olup kar olmuşam hem âb-ı bârân bendedir Bu âlemin mesti benim dervişlerin postu benim Bir altı yok desti benim çok kenz-i hemyân bendedir Hem âsiyâb hem dâneyim ne uslu ne dîvâneyim Hem gevher-i dürdâneyim la'l ile mercan bendedir Gâhî tüvânger gâh gedâ gâhî semûm gâhî gıda Gâh karada gâhî suda berr ile umman bendedir Gâh canlara cânân benim gâh âfet-i devrân benim Gâh âşık-ı Yezdan benim Yûsuf-ı Kenan bendedir Gâhî gulam gâhî hoca gâhî yiğit gâhî koca Gâh gündüzem gâhî gece hem mâh-ı tâbân bendedir Gâh ehl-i sanat oluram gâh ehl-i vahdet oluram Gâh ehl-i himmet oluram her türlü elvan bendedir Şems-i Huda zerresiyem bu âlemin kübrâsıyem Bahrü'l-hayât katresiyem hem âb-ı hayat bendedir Gâh yanaram gâh tüterem gâh güle karşı öterem Gâh âteşe cân ataram hem şem-i pervan bendedir Gâh dil hazînem gâhi şâd gâhî uyûnam gâh Fırad Gâhî oluram Keykûbad âlem-i devrân bendedir Salih bu himmet câmîdir maksûdu vuslat-kâmıdır Madem ki pîrim Sâmî'dir hem kebş-i kurbân bendedir |
Mirât-ı Rahman = Rahman'ın aynası. Vuslat-kâm = Kavuşma isteği, arzusu. Manluku't-Tayr = "Ey insanlar bize kuşların dili (mantuku't-tayr) öğretildi ve bize her şeyden (bolca bir pay) verildi." Nemi 16 ya işarettir. Aynî iken gayr olma = Birlikte iken ayrılma. Sır iken seyr = Gizli iken açığa çıkma Gizli - nümayan = Gizli iken açığa çıkma renkten renge girme halleri. Nâr = Ateş. Hâr = Diken. Âb-ı bârân = Yağmur, yağan su. Kenz-i hemyân = Hazine ve onu taşıyan heybe, torba. Âsiyâb = Su değirmeni. Gevher-i dürdâne = En kıymetli elmas. Lâl = Kırmızı ve değerli sustası. Tüvânger - Geda = Zengin,fakir. Semûm = Zehir. Berr = Kara parçası, toprak. Umman = Büyük deniz. Âfet-i devrân = Güzelliği ile fitneler koparan güzel, zamanın en güzeli. Aşık-ı Yezdan = Ehli aşk, Allah aşığı. Gulam = Köle. Koca = İhtiyar. Mâh-ı tâbân = Ayın en parlak hâli. Elvan = Renkler, her çeşit. Şems-i Hüdâ = Hûda'nın güneşi. Kübrâ = Büyük olan. Bahrü-l hayât katresi = Hayat denizinin damlası. Âb-ı hayvan = Manevî zek feyz neşe. Şem-i pervân(e) = Pervanenin ışığı. Dil hazinem = Gönlü gamlı, mahzunum. Şâd = Sevinçli, mesrur. Uyun = Kaynak, göze. Vuslat-kâmı = Arzusuna ulaşma. Kebş-i kurbân = Kurbanlık koç. |