45

Gönülden bî-haberdir ekser-i halk-ı cihan gördüm
Özün bilmez sözü sûret-perest olmuş ayan gördüm
Eriştim âhiri bir mürşide Hızr-ı zaman gördüm
Demi enfas-ı îsâ'dır Muhammed'den nişan gördüm
Vücûdun gülşanı ey dil senin hep varidatındır
Kamu gördüklerin cümle senin zâtı sıfatındır

Dilersen Hakk'ı bilmek terki tecrîd ol hemân durma
Olup meddâh-ı âlem yok yere beyhude lâf urma
Eğer sîmurgu ankasan gurâbın yanına varma
Hakîkat andelîbi ol gözünü gülden ayırma
Vücûdun gülşanı ey dil senin hep varidatındır
Kamu gördüklerin cümle senin zâtı sıfatındır

Muhabbet râhına gir sohbet-i pîre devam eyle
Seni bil merd-i Hak'tır irgüren Hakk'a meram eyle
Gıdasın kes bu nefsin nevmi şeb rûzi haram eyle
Dilersen Hakk'a ermek nefsini sen sana râm eyle
Vücûdun gülşanı ey dil senin hep varidatındır
Kamu gördüklerin cümle senin zâtı sıfatındır

Şerîat ilmiyle âmil olan bir mürşidi ara
Fena gülzârına bakma saadet hûrşîdin ara
Pîr-i Sâmî'ye var kardaş hakîkat cemşîdin ara
Bu asrın muktedâsıdır eriştirir seni yâra
Vücûdun gülşanı ey dil senin hep varidatındır
Kamu gördüklerin cümle senin zâtı sıfatındır

Umurun Hakk'a tefvîz et n'ederse hoş eder Mevlâ
Seher bülbülleri ol güle karşı eyle vaveyla
Eğer Mecnûn isen bak gör cihan halkı kamu
Leylâ Geçip "lâ"perdesinden Salihâ ol "mazhar-ı illâ"
Vücûdun gülşanı ey dil senin hep varidatındır
Kamu gördüklerin cümle senin zâtı sıfatındır
Bi-haber = Habersiz.

Sûret-perest = Resme tapan, şekle tapan.

Hızr-ı zaman = Zamanın hızrı (Mürşid).

Demi enfâs-ı Isâ = Nefesi Hz İsa'nın ölüleri dirilten nefesi gibidir.

Gülşan = Gül bahçesi.

Dil = Gönül.

Terki tecrîd olmak = Masivayı terk ve iyiyi kötüden ayır.

Meddah-ı âlem = Âlemi öven.

Beyhude = Boş.

Simurgu anka = Otuz kuşa birer tarafı benzeyen ve zümrüdü anka da denen büyükefsanevi kuş.

Gurâb = Karga.

Andelib = Bülbül.

Râh = Yol.

Sohbet-i pîr = Mürşidin sohbeti.

Merd-i Hak = Hakkın doğruluk timsali olan (Mürşid).

Nevm = Uyku.

Şeb-ruz = Gece ve gündüz.

Râm etmek = Bağlamak, emre uydurmak.

Hûrşîd = Güneş.

Cemşid = Şarabı bulan hükümdar. Aşk ve muhabbet

Muktedâ = Tâbi olunan, uyulan reis.

Umurun Hakka tevfiz etmek = Her iş ve amelini Allah'a bırakıp ona havale etmek.

Vaveyla = Feryad etme, bağırma; çağırma.