99 Nazar kıldım bu ekvâne bu esrarı nemî-dânem Boyandım her bir elvâne bu esrarı nemî-dânem Ne bir zevk ü halâvet var ne bir zikr ü ibâdet var Ne bir an istirahat var bu esrarı nemî-dânem Döner çarh-ı felek durmaz gelen gitmektedir kalmaz iç ilden bir haber gelmez bu esrarı nemî-dânem Kimisi kîr ü pâs içre kimi zerrîn libâs içre Kimi köhne pâlâs içre bu esrarı nemî-dânem Kimisi cem'i mâl içre kimi fakr u melal içre Kimi ceng ü cidal içre bu esrarı nemî-dânem Kimi yapar kimi yıkar kimi hayran olup bakar Bu bir handır giren çıkar bu esrarı nemî-dânem Kimi uçar havalarda kimi bekler yuvalarda Kimi gezer ovalarda bu esrarı nemî-dânem Kiminin gönlü san'atta kiminin zevk u işrette Kiminin câh u devlette bu esrarı nemî-dânem Kimi Allah'ı zikr eyler kimi mâlını fikr eyler Kimi hâline şükr eyler bu esrarı nemî-dânem Bu Salih bir sefil kuldur der-i Sâmî'de mes'uldür Meded pîrim bana bildir bu esrarı nemî-dânem |
Ekvân = Varlıklar, âlemler. Esrar = Sır. Nemî-dânem = Bilmiyorum. Elvan = Renkler. Halâvet = Tatlılık, zevkli. iç il = Ahiret Zerrin libas = Altın işlemeli elbise. Palas = Çul,eskive kaba elbise. Cem-i mâl = Zenginlik. Fakru melal = Usandırıcı fakirlik. Ceng ü cidal = Savaş ve devamlı didişme. işret = içki, içki içme. Câh = Mevki, makam. Der = Kapı. |