101

Sensiz ey nûr-ı hakîkat râhat-ı cân istemem
Bu vücûdum şehri içre iki sultân istemem

Gönlümün tahtında sultânım gamındır sevdiğim
Müddeî gamdan halâs olmak diler ben istemem

"Kün fekân"ın sırrına ermek ne hacet bizlere
Aşka ermektir muradım nâm u nişan istemem

Dilimi dil-dâra verdim canımı cananıma
Hüsn-i ruhsârından özge ıyd-ı kurbân istemem (1)

Parmağın Şakku'l-kamer'dir çeşme-i bahrü'l-hayât (2)
Hüsn-i Yûsuf'tur cemâlin özge seyrân istemem (3)

"Küntü kenz" in gevherisin mazhar-ı nûr-ı (4)
Huda Andelîbâ sohbetinden gayrı verdân istemem (5)

Bülbül-i aşkın gül-i gülzârı hüsnündür senin
Verd-i ahmer ruhlerinden özge gülşan istemem (6)

Öyle bir cân isterem Mansûr gibi berdâr ola
Verseler sensiz bana mühr-i Süleyman istemem

Keşf edip ağyara zülfün bana eylersin hicâb (7)
Zülf-i berdârın gibi bir âlî-ihsân istemem (8)

Mâh-cemâlin perdesiz görmek diler âşıkların
Kâbe-i hüsnün murâddır gayrı bir şân istemem

Nûr-ı vechin mazharı şeyhim Muhammed Sâmîyâ
Arı inci-yu sadefdir özge mercan istemem (9)

Sâlih'â âşıkların bâr-ı girânı derd-durur
Râh-ı vuslat derd imiş bu derde derman istemem
Müddei = Aklına uyan, iddiacı.

Kün fekân = Ol ve yok ol emirleri arasındaki fena âlemi, yaratıkların başı ve sonu

Nâmu nişan = Ad ve işaret, ad ve san,şöhret

Dildâr = Sevgili.

(1) = Gül yanağından başka kurban bayramı istemem.

(2) = Parmağın Ayı ikiye bölen âb-ı hayat çeşmesidir.

(3) = Hz. Yusuf'un güzelliği gibi olan yüzünden başka yere bakmam.

(4) = Allah'ın nuru, gizli hazinenin madenisin.

(5) = Bülbül sesi gibi sohbetinden başka bir sesi dinlemem.

(6) = Kırmızı gül gibi yanağından başka gülbahçesi istemem.

(7) = Saçlarını başkalarına gösterip bana örtersin.

(8) = Saçın tellerine beni asmandan başka lütuf istemem.

Nûr-ı vechin mazharı = Yüzün nurların görüldüğü yerdir.

(9) = Sadetten çıkan inci gibidir başka mercan istemem.

Bâr-ı girân = Ağırlık saçan, dert saçan.

Râh-ı Vuslat = Ulaştrıcı yol.