114 Gel ey derd ehli maşukun sakın kaçma cefâsından Bu birgülzâr-ı fânîdir ne tutmuşsun yakasından Gülistanı gülü hardır dolu akreb ile mârdır Yediğin giydiğin nârdır usanmazsın belâsından Unuttun ahd-i mîsâkı cemâli nûr-ı müştakı (1) Ne çok sevdin bu âfâkı geçemezsin hevâsından Ne için âleme geldin ne için nefse kul oldun Ne öğrendin neler bildin ne kesb ettin sivâsından (2) Bu derdin çâresine bak derûnun aşk oduna yak Seni eylemesin ihrâk soyun gaflet libâsından Dünyadan el çek ol fânî ara bul kâmil inşânı Kılagör derde dermanı meded iste atasından Olardır vâris-i Ahmed olardır sâhib-i himmet Olardır âleme rahmet alan feyz-i Huda'sından Karışma hikmete ey cân deme bu yahşi bu yaman Muhabbet âteşine yan doyulmaz hîç saf asından Sana şeyhin yeter bürhân içip vahdet meyinden kan Haber al sırr-ı "er-Rahmân alel-arşıstevâ" sından Kemâl-i kudretin izhâr kılıp ol Hazret-i Cebbar Kimini kıldı ehl-i nâr celâli iktizâsından Kimini eyledi mesûd kimini eyledi mesdûd "Ene'l-Hak" söyledi Nemrûd olub merdûd hatâsından (3) Kimini eyledi makhûr kimini eyledi mâmur "Ene'l-Hak" söyledi Mansûr olup mesrur atasından (4) Görün şehzadeler n'oldu birisi sararıp soldu Biri susuz şehîd oldu bu aşkın macerasından Bilinmez âlemin fendi bozulmuştur cihan şimdi Velîler gözlerin yumdu bu asrın dil-rübâsından Eğer himmet erişmezse pîrimiz Şeyh-i Sami'den Halâs olmaz gönül şehri cehalet kir ü pasından Bu Salih sâye-i Sâmî'de yâ Rab kâmyâb olsun Diler kim aynına çeksin basiret tûtîyâsından |
Mâr = Yılan. (1) = Kâlu belâ'daki vaadini, ordaki Cemalullahı unuttun. Âfâk = Dünya. Kesb etmek = Kazanmak. Sivâ = Başka, gayri. ihrak = Yakma, ateşe atma Ata = İhsan, bağış. (2) = "Allah'ın Rahman ismi arşı kapladı." (Taha; 5) İktizâ = Lazım gelme, gerekme. Mesdûd = Nasibi yok (3) = "Ben Allah'ım" diyen Nemrud, Hak kapısından kovuldu. Makhûr = Kahredilmiş. (4) = "Allah bendedir" diyen Mansur ihsana uğradı. Dikübâ = Sevgili, gönlü kapan. Kâmyâb = Talihli, bahtiyar, mutlu. Ayn = Göz. Tütiyâ = Göze çekilen sürme. |