119

Pîrime rabıta oldum bir eşref vaktü saatte
Sanasın kim ayan oldu doğup burc-ı saadetten

Bu gönlüm öyle mest oldu memat iken hayât buldu
Gene irfan ile doldu acâib bahr-i hikmetten

Hakîkat Hızr'ı Musa'yı efendimden suâl ettim
Dedi Mûsâ hidâyettir doğar burc-ı saadetten

O bir hûbân-ı zîbâdır iki yüzden eder seyrân
Biri dünyâyı seyr eyler eder hükmü imaretten

Bu yüz zahir şeriattır bu yüz sırr-ı nübüvvettir
Delîl-i peyk-i hazrettir beyân eyler risâletten

Bu yüzdür mazhar-ı Rahman bu yüzdür sırr-ı "er-Rahmân"
Bu yüzdür maksad-ı ekvân değil hâlî kerametten

Hızır bir gizli Leylâdır Hızır bir özge me'vâdır
Hızır tevfîk-ı Mevlâ'dır bilir her bir işaretten

Varıp Hızr ile zulmete o cevher taşları kimdir
Hayât-ı câvidân içmek nedir söyle bu haletten

Hızır mürşid-i kâmildir o zulmet kalb-i câhildir
Cevahirler şeriattır özün kurtar cehaletten

Kelâmı Hazret-i Kur'ân odur hem derdlere derman
Hem oldur hüccet ü bürhân açar râhı hidâyetten

Ledünnî ilmi deryadır balık nefsindir ey kardaş
Bekabillah bu menzildir hayât buldu nihayetten

Şeriat ilmini icra kılan bir mürşidi ara
Eriştirsin seni yâra ebed kurtul nedametten

Zamanın Hızrını iste semânın bedrini iste
Gecenin Kadrini iste özün kurtar dalâletten

Delîlim rehberim pîrim Muhammed Hazret-i Sâmî
Şarâb-ı vahdeti sun kim yürek yandı hararetten

Nice bir içeyim semden halâs et bizleri gamdan
Diler Salih efendimden işaretler beşaretten
 
Eşref = vakit Uygun zaman, hayırlı an.

Ayan = Belli, açık, meydanda

Mest = Kendinden geçmiş, aşk sarhoşu.

Memat = Ölüm.

Bahr-i hikmet = Hikmet denizi

Hûbân-ı zîbâ = Süslü güzel.

Seyrân = Bakıp görms, gezme.

İmaret = Ümran, bayındırlık, ma'murluk.

Zahir = Açık meydanda, görünen.

Sırr-ı Nübüvvet = Peygamberlik sırrı.

Peyk = Her hareketindebirine bağlı olan. Haberci.

Risâlet = Peygamberlik.

Maksad-ı ekvan = Maksadı maddi olan.

Me'vâ = Yurt, mesken; Sekiz cen-netdenbiri.

Tevfik-i Mevlâ = Allah'ın yardımı.

Hayât-ı Câvidân = Sonsuz hayat

Halet = Hâl, suret, keyfiyet.

Cevahir = Cevherler.

Hüccetü burhan = Delil ve ispat.

Râh = Yol.

Ledünnî ilmi = Sır ilmi.

Bedr = Ayın ondördücü gecesi, dolunay.

Dalâlet = Doğru yoldan sapma

Semm = Zehir.

Beşaret = Müjde.