164

Beyân edem zuhuratı pirimden
Alın bûy-ı muhabbetler gülümden

Hayâli gönlümün nakşı değil mi
Hakikat tuhfe-i nakşı değil mi

Anın nuru Muhammed'den değil mi
Zuhuratı muhabbetten değil mi

Cemâlin göreni hayran eder ol
Gönüller şehrini seyrân eder ol

Kapısına gelenler olur irşâd
Bilir nefs ile Rabbini olur şâd

Dehânı nefha-i feyz-i Huda'ya
Nice bin mürde kalbler olur ihya

Uyanır bülbül-i canlar kafeste
Okurlar ism-i a'zam her nefeste

Şerîat babının miftâhı Oldur
Hakîkat ilminin fettanı Oldur

Beka gülzârının solmaz gülüdür
Hakîkat cân ilinin bülbülüdür

Kamu ef'âli ahlâk-ı hamîde
Bular güç bulunur her âdemîde

Ganî ile fakîri bir tutar Ol
Fakîre dahi çok hürmet eder Ol

Demi enfâs'ı îsâ nuru Ahmed
Pîr-i Sâmî durur ismi Muhammed

Tarîk-ı Nakşibendî'nin pîridir
Nüfuzu seng-i hârâyı eridir

Saadet burcunun hem kevkebidir
Ulûm-u enbiyânın akrebidir

Ne söylerse tedünnîdir kelâmı
Bu vaktin hem Odur kutb u imâmı

Velâyet şehrinin şahı bulardır
Hakîkat şemsinin mâhı bulardır

Bulardır mahrem-i esrâr-ı Hazret
Bulardır vâris-i Hatmü'n-nübüvvet

Bulardır kabza-i kudret boyası
Bular irşada gelmiştir bu nâsı

Kemâl ehli dahi çoktur mürîdi
Olubdur herbiri asrın ferîdi

İlâhî Pîr-i Sâmî hürmetine
Bizi irgür cemâlin rü'yetine

İlâhî razı eyle bizi senden
Firâk-ı derd ile cân-ı bedenden

Eğer Hâlık'ımız olmasa râzî
Yaratmazdı cihanda birimizi

Pîrimiz mürşidimiz Şeyh-i Sâmî
Reşâdetle cihanı tuttu nâmı

Bu asrın Hızrı'dır hem serveridir
Hakîkat şehrinin hem rehberidir

Huda irşada gönderdi bu zâtı
İçirdi bizlere âb-ı hayâtı

Hakîkatte vekîl-i Mustafâ'dır
Muhabbetle derûnu pür-safâdır

Habîbin Ahmed'e bağışla bizi
Dü âlemde sevindir cümlemizi

Muhib ihvanımızı cümle yâ Rab
Saadet ehli kıl eyle mukarreb

Bizi zem eyleyene rahmet eyle
Habîbin Ahmed'e hâs ümmet eyle

Dilerim senden ey Hallâk-ı âlem
Azîz ismin için eyle mükerrem

Pîr-i Sâmî bölüğünden ayırma
Kusurum mahşer ehline duyurma

Cemî-i mü'minîn ü mü'minâtı
Bağışla cümleten ehl-i usâtı

Ayırma Salih'i yâ Rab rızâdan
Garîk-ı rahmet et bâb-ı atadan
Bûy-i muhabbet = Muhabbet kokusu

Tuhfe-i naks = Naksedilmis hediye.

Dehâni nefha-i feyz-i Huda'ya = Allah'in feyzini getiren agiz.

Mürde = Ölü, ölmüs.

Ihyâ = Diri.

Serîat babinin miftâhi Oldur = Seriatkaptsinin anahtari oldur.

Fettâh = Fetheden, açan.

Kamu ef'âli ahlâk-i hamîde = Bütün is ve hareketleri güzel ahlâk ve huylar.

Ganî = Zengin

Seng-i hâra = Tas, kaya.

Kevkeb = Yildiz.

Akreb = Pekyakin.

Vâris-i Hatmü'n-nübüvvet = Son peygamberin varisi.

Kabza-i kudret boyasi = Kudret elinin boyasi.

Nâs = Halk.

ferîdi = Bir tanesi, basi, en üstünü.

Rüyet = Görme, görülme.

Resâdet = Dogru yolun kilavuzu.

Derûnu = Içi, özü, bâtni.

Dü âlem = lkiâlem,dünyaveahiret

Muhib = Seven, dost

Mukarreb = Yakinlasmis, yakinina ulasmis.

Hallâk-i Âlem = Alemin yaraticisi, Allah.