Page 24 - Dosta Doğru Dergisi 2. Sayı
P. 24
eccüh Sohbeti
“Teveccüh Ruhun Bayramıdır”
Esselamü aleyküm ve rahmetullah; mişler. Ama bu peygamberlerin velâ- Seni bilmek gayet güçtür seni bul-
Allah’ın selamı, rahmeti, hidayeti, bere- yeti, peygamberlerin nübüvvetinden mak kat’î güçtür
keti üzerinize olsun. büyük demektir, velîlerinki değil. Ama
velîler de velâyet sahibidir, peygamber- Seni görmek kat’î güçtür sen açma-
Cümleten hoş geldiniz, sefa geldi- ler de velâyet sahibidir. yınca arayı
niz, sefa getirdiniz; feyiz getirdiniz, nur
getirdiniz, muhabbet getirdiniz. Allah Peygamber Efendimiz’in velâye- Çok çetindir seni bilmek, çok çetin-
feyzinizi, nurunuzu, muhabbetinizi ti vardı, Nübüvveti vardı. Nübüvveti dir seni bulmak, çok çetindir seni gör-
arttırsın. Allah şerefinizi, makamınızı aşikâr oldu; Cebrail’in Kur’an getirmesi, mek, diyor. Bir de buyuruyor ki:
yüceltsin. Allah aşkınızı, muhabbetinizi Mîraç yapması, mucizeleri… Değil mi?
arttırsın. Bunlar nübüvvetinin delilleridir. Bun- Cemî-i âlemin ilmin bilen hem bil-
lar şüphesiz delillerdir. diren Allah
Sabahı şerifleriniz de hayırlı mü-
barek olsun. Amelimiz de yapacağımız Mesela ayet var, şüphesiz delildir; Ebu’l-Ervâh bilir ancak seni taksîm
amel de sizin için, sizler için bizler için hadis var, bu şüpheli delil oluyor. Ama hisâbından
hayırlı mübarek olsun. Bu amelimizin bu hadisler de ikiye ayrılıyor: hadis-i
ismi teveccüh. Bu büyüklerimizin ame- kutsî, hadis-i şerif. Hadis-i kutsi de şüp- Bak, bunlar nedir? Bütün mükev-
lidir. heli olmaz. Niçin hadis-i kutsî hadis-i venâtın ilmini bildiren kim?
şerif ayrılmış? Niye burada ayırmışlar?
Peygamber Efendimiz de teveccüh Bak, ulemanın burada bize izahı, bu- Allah, Cenabı Hak bildirmiş ama bu
yapmıştır. Eşrefoğlu Rûmî’nin “Mü- yurması ki: Hadis-i kutsînin lafzı Pey- ilim müsavi mi?
zekki’n-Nüfus” adlı kitabında yazar. gamber Efendimiz’indir; manası Cena-
Peygamber Efendimiz de ashabına te- bı Hakk’ın, Hazreti Allah’ındır. Değil. Her ilmin mafevkinde bir
veccüh yapmışlar. Mübareği cezbe al- ilim vardır. Zaten zâhir ilmi de müsavi
mış, başını sağa sola sallarken imamesi Hadis-i şerifleri ise Peygamber değildir. Zâhir ilmini bitirenler de hep
başının sarığı düşmüş, bunu parça par- Efendimiz kendi iradesiyle, kendi var- müsavi mi?
ça etmişler. Her sahabe tırnağım kadar lığı ile konuşmuş, kendi iradesi ile ko-
sarıktan almış, teberrüken saklamışlar. nuşmuş. Ama kutsî hadisleri söylediği Yok, müsavi değiller.
zaman Peygamber Efendimiz yok, yine Madem ledünni ilmi, hepsinin ma-
Zaten tarikatın amelleri, tarikat Hazreti Allah onun dilinden konuşmuş, fevkidir. Zâhir ilminin de mafevki le-
onun yoludur. Şeriat-ı Muhammediye, onun ağzından konuşmuş. dünni ilmidir, bâtın ilmidir.
tarikat-ı Muhammediye var. Şeriat zâ- Niçin, neden?
hiri, tarikat da bâtını; şeriat nübüvveti, Bu olur mu? Niye olmasın. Cenabı Bak! Peygamber Efendimiz’e zâhir
tarikat da velâyetidir. Peygamber Efen- Hak kutsî hadisinde buyuruyor ki: “Velî ilmi 23 senede geldi değil mi? Kur’anı
dimiz’in velâyeti de vardır. kulumun konuşan dili benim dilim.”[1]. Kerim 6666 ayettir, 114 sure 23 senede
Evvela! Bak, bir de buyuruyor ki: “Biz geldi.
Hani bazı tasavvuf kelamları var; velîlerimizi yeşil kubbemizin altında Ama Cenabı Hak Mîraç’ta doksan
anlaşılmıyor da anlaşılmadığı için ona gizledik, onları bizden başka kimse bil- bin kelimeyi bir anda ona aktardı. 90
karşı çıkıyorlar. Mesela bir tasavvuf mez.”[2]. Onun için Sâlih Babanın Di- bin kelime ne demek? Cenabı Hak bu
kelamı var, tasavvuf kitabında yazar: vanı’nda geçer ki: 90 bin kelimeyi Peygamber Efendi-
“Velâyet, nübüvvetten büyüktür.” de- miz’in gönlüne aktardı, Mîraç’ta konuş-
tu. Cenabı Hak Kadîr’dir.
22 | dosta doğru Hazreti Musa Kelîmullah 1001 ke-
lamı 8 seferde konuştu. Hazreti Musa
ağustos 2013

