Page 21 - Dosta Doğru Dergisi 3. Sayı
P. 21

eccüh Sohbeti

liyor, cezasını sen çekiyorsun. İşte ruh ve nefis     Dünya sevgisi öyle bir kalleş ki diyor sevgisi
böyledir.                                          ile seni sarhoş etmiş. Sevgisi ile muhabbeti ile
                                                   doldurmuş seni sarhoş etmiş. Ne yaptığını bil-
   Teveccüh Sohbetleri 401 Onun için burada        miyorsun, ne yediğini bilmiyorsun, ne içtiğini
ruhumuz var. Ruhu kurtarmak lazım. Ruhu            bilmiyorsun, nereye gittiğini bilmiyorsun.
düşünmek lazım.
                                                      Halbuki yemen de ölçülüdür, emirledir; giy-
   Nefis nankör. İşte yediğini de inkâr eder,      men de, alman da, vermen de, bütün hareketle-
giydiğini de inkâr eder, isyan eder. Günah- se-    rin emirlerdir. Kur’an’dır senin ölçün.
vap, haram-helal, hayır-şer, iyi-kötü bilmez
seçmez. Niçin?                                        Bütün orada ne yapar? Bütün efalini fiili-
                                                   yatını, ne yapacağını sana Kur’an, peygamber
   Dünyayı çok sevdiği için.                       bildiriyor. Bizim ancak burada delilimiz bizi
   Onun için “Bütün hataların başı dünya sev-      kurtaracak, kitap ve sünnettir.
gisidir.”9 İnsan dünyayı sevmeyecek, dünyayı
seven her hataya düşer. Dünyayı sevmek de-            Kitapsız, sünnetsiz insanlar nasıl kurtula-
mek kalpten sevmek. Dünya sevgisi gelir kal-       cak? Kurtulamaz ki.
binde kalırsa o sana ne yapar? Sana her hatayı
işletir, gaflette bırakır seni.                       Çünkü Allah kitabı insanlara indirdi. Pey-
   Gafletteki kim? Günahı-sevabı bilmeyen,         gamberi insanlara gönderdi. Kitabı tanımayan
helal-haramı bilmeyen gaflettedir. Ameli yok,      bir insan, peygamberi tanımayan bir insan na-
günah işleri çok, bu gaflettedir. Niye bu gaflet   sıl kurtulacak? Bu kimse nasıl ben insanım di-
var? Dünya muhabbeti onu gaflete daldırmış.        yebilir?
   Hubb-u dünya bizi sarhoş eylemiş
   Var mı onun gibi bir rind-i kalleş                 Hadi isterse insanım desin, isterse ne kadar
dosta doğru 20 | Kasım 2013                        zengin olursa olsun. Hoş Karun’dan da fazla
                                                   zengin olamayacak. Karun’u Allah yere batırdı.
                                                   Firavun’dan, Nemrut’tan da korkusuz olacak
                                                   değil. Cenabı Hak en büyük azabı onlara ya-
                                                   pacak.

                                                      Nemrut’u bir sinekle helak etti. Firavun’u
                                                   da suda boğdu. Çok güçlü tanrılık davası gü-
                                                   düyordu da niye suda boğuldu? Nemrut çok
                                                   güçlü, insanlara kendini taptırıyordu da niye
                                                   bir sivrisinek onu helak etti?

                                                      Verir kullarına mühlet ve lakin eylemez ih-
                                                   mal

                                                      Onun için:
                                                      Kuvvetine gücüne aldanma, gör ki Nem-
                                                   rud’u ne yaptı böyle bir sinek
                                                      Efendiler! Şimdi bunlardan maksadımız,
                                                   her şeyin kübrası var, zerresi var. Evet, Allah’a
                                                   şükür, Allah bizi Müslüman halk etmiş, tarika-
                                                   tımız var, şeriatımız var, mürşidimiz var. Ama
                                                   mürşidimize layık olalım. Mürşidimizin ren-
                                                   gine boyanalım. Mürşidimizin ulaşmış olduğu
                                                   nimete biz de ulaşalım.
                                                      İşte Cenabı Hakk’ın “Vekûnû meassa-
   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26