Page 26 - Dosta Doğru Dergisi 3. Sayı
P. 26

Abdurrahim REYHAN Hz.

   Mevlâ; efendi, efendim verdi bana, sattı.         tana fırsat vermiş. Şeytan kalbe vesvese, her şey
Onun efendisi kimmiş?                                getiriyor. Senin nefs-i emmaren var. Allah’ın
                                                     yasak ettiği gayri şeyleri işliyorsan, bunu nefs-i
   Sordular mürşidin kimdir                          emmaren işletiyor.
   Beşir Efendi’mden almışam
   Bunu ondan almışım. Beşir Efendisi kim-              Peki, ama bir defa muhalif şey evvel kalbi-
den almış? O da Muhammed Sami Efendi’den             ne geliyor. Bu kalbine gelen muhalif şeyi niye
almış. O kimden almış? O da Piri Tâğî Hazret-        atamıyorsun? Atabilirsin, ama gelmesine mani
leri’nden.                                           olamazsın. Hâlbuki hiç gelmesini istemiyor-
   Silsileyi saydığımız zaman bu halkanın bi-        sun.
timi nerede bitiyor? Peygamber Efendimiz’de
bitiyor.                                                Sen bir hanede oturduğun zaman, kapı-
   Efendilerin efendisi O.                           sı açık hanedesin ama senin sevdiklerin var,
   Ondan geliyor, onda bitiyor. Efendilik on-        hoşuna gidenler var, hoşuna gitmeyenler var.
dan geliyor, onda bitiyor. Ama bu efendilik; sen     Kapıyı şimdi kapatsan sevdiklerin de giremez,
zenginsin, sen mevki sahibisin veyahut da sen        alamazsın içeri. Açsan sevmediklerin de gelir,
ilim sahibisin, hayır bu değil. İrşat olmuşsan,      çünkü kapı açık. Sevdiğin de var, sevmediğin
bir meşayihe hizmet görmüşsen, onun rengine          de var. Ama bu sevdiğin geldiği zaman bak,
boyanmışsan, onu irşat etmişse.                      ne yapıyorsun? Ondan sefa duyuyorsun, onun
   İrşat demek insanların kalbinin açılmasıdır.      gelmesine seviniyorsun, neşeleniyorsun, rahat-
   İrşadın çok anlamı var. Senin bilmediğin bir      lıyorsun, ferahlıyorsun. Hoş sohbet ediyorsun.
şeyi sana öğretirse dersin ki beni irşat etti. De-   Bir de var ki sevmediğin bir kimse geldi, girdi,
ğil mi? Bildiğin bir şeyi de sana zararlı bir şeyi,  sıkıyor seni. Gelmesini istemiyorsun ama gel-
zararlı olduğunu farkına yetemiyorsun, ama           di. O geldi, şimdi onunla mücadele et. Zaten
sana öğretirse, irşat etti, dersin. Ama bunlar       geldi o. Onunla mücadele et, onu atmaya bak,
irşat değil.
   İrşat insanların kalbinin açılmasıdır, ancak
insanları şâd eden kalbidir. İnsanların kalbidir.
   İnsanlarda şadlık, ferahlık nerede? Kalbin-
de, eğer kalbin açılırsa. Sen bir geniş yerdeysen
sıkılmazsın, dar yerdeysen sıkılırsın. Kalbin
açılırsa işte o zaman irşat oldun sen. O zaman
şâd oldun.
   Ondan sonra daha senin için mihnet me-
şakkat, senin için bir darlık yok, bir böyle. Bir
de kalbin sahibi Allah’tır. Kalbini Allah’a o za-
man teslim ediyorsun, o mülkün sahibi odur.
O tasarruf eder, sen tasarruf edemezsin.
   Sen tasarruf ediyorsan bu kalbine gelenler
niye geliyor? Koyma gelsinler hadi. Koyma!
Her şey geliyor.
   Mesela inanan bir Müslümanın nefsi var.
Allah öyle halk etmiş, nefse fırsat vermiş, şey-

                                                     Kasım 2013 25 | dosta doğru
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31