Page 30 - Dosta Doğru Dergisi 3. Sayı
P. 30
Abdurrahim REYHAN Hz.
Ama onun sâili olduğumuzu bileceğiz. hibi olmak için bir nazara uğrayan, böyle bir
İşte bu kapı onun kapısı. Onun sâiliyiz, onun hazine bulmuş da birden zengin olmuş gibidir.
Öbürü ise üç senede beş senede on senede yir-
dilencisiyiz, onun kapısına geldik, dileniyoruz, mi senede ameli ile hizmeti ile çalışmış. Ne ol-
bunu bileceğiz. muş? Oda bir zengin olmuş.
İşte bu amelimiz ne istiyor? Bu amel kalbi Burada zenginlik dostla buluşmak, bir ke-
selim istiyor. mal sahibi olmaktır.
Bu amel bizim buraya noksanlığımızla, ku- Bak! Nasıl ki İbrahim Ethem Hazretleri Belh
surumuzla geldiğimizi bileceğiz. Burada Al- padişahı imiş. Padişahlığı bırakmış gitmiş, bir
lah’ın rahmetine, merhametine, şefkatine nail gece yatağından genç bir hanımı varmış, onu
olacağımızı bileceğiz. bırakmış, çıkıp gitmiş. Yani genç bir padişah
tahtını, tacını bırakıp gitmiş. Bir şeyh bulmuş
Böyle olmak için teveccühümüzün bir usu- onun dergâhında hizmet görmüş. Ne yapmış
lü var, orada dikkat edilecek hususlar var. İşte orada? Yedi sene sırtında dağdan odun çekmiş
teveccüh başlarken bir oturma usulü var ama getirmiş. Yedi seneden sonra orada irşat olmuş.
evvela teveccüh kalbi selim istiyor. Padişahın halkı da padişahlarından çok mem-
nunlarmış, buluruz diye arıyorlarmış, padişah
Kalbi selim demek ne demek oluyor? Ama tayin etmemişler. Derviş olduğunu, nerede
gerçi biz kalbi selim değiliz ama olmaya çalı- olduğunu hiç kimse bilmiyor. Fakat ona şeyh
şacağız. efendisi bir görev yetki vermiş, irşat etmiş.
Gam gelmez dememişler, Gam eylenmez —Hadi sen de irşat et, artık görevlisin, git
demişler belli bir mekân yer belli et, halkı topla onlara
nasihat et onları irşat et, demiş.
Bak cihat var. Cihat Allah’ın emri değil mi?
Kaç türlü cihat var? Bu da gitmiş sohbet ediyor. Derya kenarın-
da bir mekân bulmuş. Sohbetin etrafına zaman
Nasıl ki zâhiren cephede senin dinine, mev- zaman çoğalıp geliyorlar. Kerametinden, soh-
zine, vatanına taarruz eden birine düşmana ci- betinden işte çok mübarek zât diye böyle du-
hat yapıyorsun, biri bu. Halbuki bundan daha
büyük cihat, nefsî cihattır. Kasım 2013 29 | dosta doğru
Bu da gönlüne gelen muhalif şeyleri atmak.
Kitaba, sünnete uygun atmak. Hatta kinin, ki-
birin, gururun varsa, hasedin varsa, bunların
hepsini gönlünden atmaktır. Atmak lazım.
Bunları insanlar birden atamaz. Birden de
atabilir. Birden atmak için bir nazara uğraya-
cak. Birden böyle bulmak için bir nazara uğ-
rayacak.
Mesela zenginleri düşündüğümüz zaman
bazı zengin vardır ki sıfırdan başlamış, kazan-
mış. Aklı ile çalışması ile neyse tecrübesi ile
çalışmış kazanmış, bunlar helal rızkıdır. Zen-
ginlik de olsa helal rızkıdır, tereddüt etmesin.
Evet, bu ne etmiş? Zengin olmuş. Milyarlar,
şimdi milyonun kıymeti kalmadı, üç, beş, on
milyarlık bir insan bu dünyada zengin olmuş.
Bir de var ki babasından kalmış veyahut da ik-
ramiye vurmuş, o da zengin. İşte böyle birden
bir nazara uğrayan, birden böyle bir kemal sa-