Page 28 - Dosta Doğru Dergisi 3. Sayı
P. 28

Abdurrahim REYHAN Hz.

olan kalbimizdir. Onu bir bakışta, bir nazarda,      Ama şimdi bu cemaatte hiç teveccüh görme-
onu ne yapar? Siler atar, mücevher altın yapar.      yenler vardır. Niçin? Sürekli ders alanlar olu-
O kararmış, katılaşmış, sertleşmiş, pis mülev-       yor. Geçen akşam on beş, yirmi kişi yeni ders
ves olmuş kalbimizi ne yapar? Siler temizler,        alan oldu. Diyelim ki Ankara’dan gelmiş ders
genişletir, aydınlatır, evet teslim eder. Bir na-    almış da veyahut da daha önce ders almış da
zarda da oluyor. İşte Sâlih Baba böyle bir naza-     teveccüh görmemiş. Onlar şimdi gelmiştir.
ra uğramış:
                                                        Bu nedir? Bu teveccühün aslı nedir? Bunda
   Pîr-i Sâmî tuttu destim sakiyi sahba gibi Yek     ne lazım? Bunda ne elde ediliyor? Buraya niye
nazarda aklım aldı dilber-i rana gibi Varlığım       gelmişiz? Bunu bildirmek lazım.
dağını deldi açtı vuslat rahını Bir nefeste cuşa
geldi şehr-i dil derya gibi                             İşte teveccüh Allah’a yönelmektir. Biz de Al-
                                                     lah’a yöneleceğiz. Ama bu Allah’a yönelmemiz
   Bir nefeste bir nazarda diyor benim kalbimi       şöyle olacak. Biz kendimizi kusurlu, günahkâr
derya etti. Şehr-i dil de burada dil şehri kalptir,  olarak göreceğiz. Çok muhtacız. Neye?
kalbimi derya etti, derya gibi kalbime bir ilim
aktardı.                                                Hani bir insan çok fakirdir. Çok fakir olunca
                                                     bir ağaya, zengine ihtiyacı vardır. Fakir çok ih-
   Vahdetin sırrını duyup yağmaya verdim             tiyaçlı, neyi giderecek? Üşüyor, çıplak giyecek
gönlümü                                              bir şeyi yok ama zengin birine giderse kıyafet
                                                     versin de bu soğuktan kurtulsun. Daha da aç
   Dost göründü her taraftan aynıma leyla gibi       kalmış, bir lokma ekmeği bulamıyor, yesin. Aç
   Saatimiz ne oldu? Peki, yirmi dakikada te-        kalmış, açlık neticesinde helak olacak. Bu bir
veccühten bahsedeceğiz, ondan sonra teveccü-         ihtiyaçtır işte, bir zengine gider de işte o para
hü yapacağız.                                        versin veya bir lokma ekmek versin de o açlık-
   Evet, zaman zaman senede en azından on            tan da kurtulsun, bu hayat meselesi.
beş, yirmi, yirmi beş, otuz, belirli bölgelerde,
belirli muhitlerde teveccüh yapıyoruz. Bu ce-           Evet, şimdi bizim de manevi olarak aç oldu-
maatin ekserisi, çoğu bunları zaten biliyor.         ğumuzu, manevi ihtiyacımızın olduğunu bil-

                                                                               Kasım 2013 27 | dosta doğru
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33