Page 11 - Gülden Bülbüllere 4 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 11
8 Gülden Bülbüllere
Mansur’un “Ene-l Hak” demesi, indirmiş onu makamdan aşağı,
idare edememiş.
Muhittin-i Arabî Hazretlerinin yine o sözü…
Bayezid-i Bistami Hazretlerinin o sözü;
Fi cübbet-i masivallah
Demiş.
Halbuki aslında makamlarından terfi etmemişler.
Yani velayetinden yüksek bir makamı idare edememişler, oradan in-
mişler velayete, velayet makamında kalmışlar.
Yani tenzil etmemişler.
Ama Nakşibendî Efendimiz o makamda kalmıştır. Onun için reis-i
evliya seçilmiş.
Bakın Nakşibendî Efendimiz buyuruyor ki:
- Eğer arz üzerinde, bütün dünya üzerinde, Havace Abdulhalik ev-
latlarından (manevi evlatlarından diye açıklıyor) bir tane bulunsaydı
Mansur’u oradan geçirirdi, astırmazdı.
Ama bu manevi evlatları kim?
Kendisi ve kendisinin yetiştirdiklerinden bahis ediyor.
Hakikaten böyledir.
Nakşibendî Efendimiz zuhur ettikten sonra, onun şöhreti dünyaya
yayıldıktan sonra, daha kimsede o hal tecelli etmemiştir.
Edenler olmuşsa da geçmişler, ısrar etmemişler, yok dememişler.
Evet, onun için bak:
Tarîkimiz Tarîk-ı Nakşibendî
Kamu ehl-i tarîkin ser-bülendi
Kolumuz Hâlidî’dir dil-pesendî
Girenler hâb-ı gafl etten uyandı