Gülden Bülbüllere 2-8

Allah'ın ihsanı kâmil insanın kapısındadır. Allah ihsanını, kâmil insanın kapısında bahşedecek. O da meşâyihimiz. Meşâyihe olan inancımız, meşâyihimize olan teslimiyetimiz. Büyük ihsan bundan dolayı olacak. Biz bu dünyaya misafir geldik gideceğiz. Ama bizim de bu dünyada misafirimiz var. Kim o misafirimiz? Hangi haneye kondurabiliriz o misafiri? Dünya hanesine değil. Gönül hanesine kondurmak, gönül hanesine davet ettiysek. Evliyaullah'ta Cenabı Hakk’ın mevcut olan velâyet nuru var. O nur bizim kalbimizde. İşte râbıtanın önemi bu. Râbıtanın kıymeti bu. Yoksa râbıtanın zâhirine aldanmayalım biz. Her kim ki meşâyihi insanlardan farklı görmüyorsa o da bir insandır, beşerdir diye görüyorsa, o tarîkatı anlamamış, yaşamamış. Ama evliyaullah insanlardan seçilmiş kul. Allah'a yakın gitmiş, Allah'ın sevdiği kul olmuş, Allah'ın sıfatları onda tecelli etmiş. Onun kalbi olmuş Allah'ın evi. Evliyaullah'ın kalbi Allah'ın evidir. Hakikatte Beytullah insanların kalbidir. Cenabı Hak Kudsî hadisinde buyuruyor ki: "Ben mekanlara sığmam, mümin kulumun kalbine sığarım."

Kelâm-ı kibarda:

Kâbe inşa-yı Halildir sendedir Beyt-i Celîl

Sensin Allah'ın delili rûh-ı sultan el meded.

Diyor ki:  Halil İbrahim Peygamber Beytullah'ı yaptı. Beytullah ne demek? Allah'ın evi. Diyor ki o evi Halil yaptı. Senin evin Evliyaullah'ın kalbidir, onu sen yaptın. Sen ancak oraya sığarsın. Başka bir yere sığmazsın.

İşte dünyaya misafir olarak geldik gideceğiz. Biz gönül hanesine misafiriz. Gönül bir mülktür. Gönül sahibini bulup oturtturduysak, hanemiz de misafirini buldu. Biz de misafirimizi, mihmanımızı tanıdık. Eğer bulamadı isek yazık olsun bize eyvah! Allah korusun, Allah muhafaza etsin. Onun için Allah'a şükür bu nimet hepimizde var. Bunu büyültmeye çalışın.

Evliyaullah'a olan inanç insanlarda aynı değildir. İnsanların hulûsuna bağlı. İnsan Evliyaullah'ı ne kadar büyük görürse O'na o kadar yaklaşabiliyor. O'nu ne kadar büyük görürse kendisi de o derece feyiz alıyor. Kalbi büyüten muhabbettir. Kalbe sahibini getiren muhabbettir. Mecnun ne demiş?

Ararken Leylâ'yı, buldum Mevlâ'yı. 

Bil ki muhabbet sana Mevlâ'dan gelir.