Gam günümdür gel eriş sultânım Allah aşkına Küsdün ise tez barış hubânım Allah aşkına Hasretinden yandı cismim ciğerim oldu kebâb Sâkiyâ sun badeyi atşânım Allah aşkına Bu derûnum bir aceb derde giriftar eyledin Rûz u şeb bu zâr ile giryânım Allah aşkına Derd ile Eyyûb'u geçtim hasret-i Yakûb'u da Kande göster Yûsuf-ı Kenan'ım Allah aşkına Âh u zarım duysa râhibler çilîpâdan geçer Pûte-i aşkında yandır canım Allah aşkına Nutkun enfâs-ı Mesîhâ nûr-ı Ahmed'dir özün Gizleme hep sendedir dermanım Allah aşkına Destigîrim olmaz isen Hazret-i Pîrim benim Berri bahri yandırır efgânım Allah aşkına Çekdiğim derdi belâyı Şeyh-i San'â çekmedi Söyle açsın babımı derbânım Allah aşkına Ben de Eyyub'un belâsın sevdiğimden çekmişem Bir canım var al sana kurbânım Allah aşkına Gezdi Salih senden özge bulmadı hâzık-tabib Pîr-i Sâmî ol benim Lokmânım Allah aşkına |
Hubân = Güzel, sevgili (Mürşid). Saki = İçki sunan. Mecazen mürşid veya ilahi aşkı hasıl eden. Bade = İçki, içki kadehi. Tasavvufta ilahi aşka denir. Atsan = Susamış, susuz. Derûn = Içtaraf, kalb. Giriftar = Yakalanma, tutuklanma Rûzu şeb = Gece ve gündüz. Zâr = Ağlayan, inleyen. Giryân = Ağlayan. Kande = Nerede. Çilipâ = Haç, istavroz. Pute = Pota, aşkın âleti. Nutk = Söz, sohbet Enfâs-ı Mesîha = Hz. İsa'nın ölüleri dirilten nefesleri, söz-leri. Nur-ı Ahmed = Peygamberimizin nuru. Destgir = Elinden tutucu. Berri Bahr = Kara ve deniz. Efgân = Figandan,iniltiler. Şeyh-i San'â = San'â şehrinde şeyh olan Şeyh Abdurrezzâk. Bâb = Kapı. Derban = Kapıcı. Hâzık-tabîb = Dirayetli ve erbab doktor (Mürşid). |