Haddini bil müddeî gel etme her cân ile bahs Bârı boncuk olan etmez dürr ü mercan ile bahs Arifin her bir kelâmı hücceti bürhân ile Kuru da'vâ ile olmaz ehl-i irfan ile bahs Sen yalancı nefs elinden kurtaramazsın özün Nâ-münâsib eylemeklik kâmil inşân ile bahs Marifetden dem urursun belde zünnarın durur Kesmeden zünnârını eylersin îmân ile bahs Geçti ömrün nefsin ile etmedin bir gün cihâd Rûz u şeb etmek dilersin şâh-ı merdân ile bahs Pîr-i Sâmî Hazretine eylemezsin bîatı Bî-edeb etmek dilersin öyle sultân ile bahs Salih'em şeyhim güneştir ben anın bir zerresi Zerre hiç eyler mi asla şems-i tâbân ile bahs |
Hadd = Sınır, derece. Müddei = iddia eden, itiraz eden, ra-kib, ağyar. Bâr: Yük. Dür = İnci. Bahs = Bahis, iddialaşma Arif = İrfan sahibi, veli. Hücceti burhan = Belge, delil, isbat Nâmünâsib = Münasibdeğil. Marifet = Bilme, hüner, ustalık. Dem = Bahs, söz. Demurmak = Vurmak, sözetmek. Zünnâr = Papazların bellerine bağladıkları kuşak. Cihad = Harp, uğraşma. Ruz u şeb: Gece gündüz. Şah-ı Merdân = Hz. Ali (r.a.). Biat etmek = Kabul ve tasdik etmek. Bi-edep = Edep dışı, edepsiz Şems-itaban = Parlak güneş |