69

Gel ey cân eyle sen cânânı mahfuz
Sadef batnındaki mercanı mahfuz

Azîz eyle azîz olmak dilersen
idegör şöhret ile sânı mahfuz

Bulup derd ehlin ol sen de mukârin
Bulunca eylegil dermanı mahfuz

Hased kibr ü riyadan geç emîn ol
Kılam dersen eğer îmânı mahfuz

Ledünnî mektebine bir kadem bas
Bilip ilmiyle kıl irfanı mahfuz

Olursun "men aref" sırrından agâh
Görüp eyle gül-i handanı mahfuz

Huzûr-ı Pîr-i Sâmi'de karâr et
Kılagör sohbet-i merdânı mahfuz

Sözünü söyleme nâdâna Salih
İdegör sohbet-i sultânı mahfuz
Mahfuz = Muhafaza edilen, korunan.

Sadef batn = İstiridye karnı, içi.

Mukârin = Yakın, bitişik.

Hased = Hasidlik, başkasının iyilik ve üstünlüğünü istemiyen.

Kibr = Kendini beğenme.

Riya = İkiyüzlülük, gösteriş.

Ledünnî = Sır ilmi, Sadr ilmi. Hızır (a.s.) ilmi. Vehbî ilim

Kadem basmak = Ayak atmak.

"Men aref = 'Nefsini bilen rabbısını bilir." (Hadis).

Agâh = Bilgili, haberli, uyanık.

Gül-i handan = Açılmış gül, güller gibi açmış gül.

Sohbet-i merdân = Şeyhin sohbeti.

Nâdân = Bilmez, anlayışsız.