73

Ey birader sözlerime tut kulağ
Sanma anı söyleyen dil yâ dudağ

Bak güzeller yüzüne Allah için
Fâide vermez sana gerdân-buhağ

Neye baksah Hak gözüyle kıl nazar
Böyle bakan gözlere olmaz yasağ

Ârif-i billah kapısına yürü
Sohbetine ol müdavim olma zâğ

Pîr-i Sâmî Hazretine ol gulâm
Lezzet alsın bûy-ı nisbetle dimağ

Kakıyıp döğerse artır hubbunu
Sevdiği deriyi çok çiğner debâğ

Türlü türlü renklere boyar anı
Taşlara çalar ta olunca dibâğ

Aşk ucundan gör ki Ferhâd neyledi
Vuslat-ı Şîrîn'e delmedi mi dağ

Gör sefîl Mecnûn'u bir Leylâ için
Kurdu kuşlar başı üstünde otağ

Salih'em Yâ Rabbi şeyhim hürmeti
Mahşer-i kübrâ'da yüzüm eyle ağ
Gerdan - buhağ = Boyun bağı, yular, demir bağ.

Zâğ = Karga.

Gulâm = Köle, hizmetçi.

Buy-ı nisbetle dimağ = Dimağın güzel nisbet kokusunu hissetsin.

Kakıyıp döğmek = Azarlamak, kovmak.

Hubb = Sevgi

Debâğ = Derici.

Dibağ = Derinin segilenmiş hali, işlenecek hâle gelmesi

Vuslat-ı Şîrîn = Şlrîn'in vuslat, kavuşması.

Sefil = Yoksul.

Otağ = Çadır.

Mahşer-i kübrâ = Mahşer günü.

Ağ = Ak, beyaz.