84 Safâsından doyulmaz zât-ı bahrin Belâsından usandım işbu dehrin Kimine içirir şehd ile şehd-âb Bana her dem sunar cevr ile zehrin Adem berzahlarından oldum âdem Vefasın görmedim hergiz bu şehrin Eder sevdiklerin dil şehrine şâh Bize çekdirmede derd ile kahrın Aradım bulmadım bir yâr-ı sâdık Dolaştım bu kadar berr ile bahrin Kişi kendi Süleyman olmayınca Süleyman kimseye verir mi mührin Pîr-i Sami'ye sıdk ile gulâm ol Tulü etsin senin kalbinde nehrin Bu yer bir gün olur Salih seni yer Açılmazsa eğer bend ile sihrin |
Zât-ı bahrin = Deniz, deniz gibi zatın. Dehr = Zaman, dünya. Şehd-şehdap = Bal -Bal şerbeti. Adem = Yokluk. Hergiz = Asla. Berr = Kara. Bahr = Su, deniz. Gulâm = Köle. Tulü etmek = Doğmak. Nehr = Akan, akıp duran. Bend ile sihr = Bağ, kayıt ve sihr, büyü. |