86 Bir meyden mestim ki ayık olmazam Sâni'in sun'una faik olmazam Ne kadar medh etsem lâyık olmazam Şöylerem vasfını Pîr-i Sâmînin Âşık Sâmî'nin sâdık Sâmî'nin cânân Sâmî'nin İksîr-i a'zamdır Anın nefesi Vücûdu enfâs-ı kudsün kafesi Dest-i hayât ırmağının gurfesi Dağılır elinden Pîr-i Sâmî'nin Âşık Sâmî'nin sâdık Sâmî'nin cânân Sâmî'nin Almıştır pîrinden âlî-himmeti İlm-i ledünnîdir her bir sohbeti Günbegün artmakta şân u şöhreti Şildim Mevtasını Pîr-i Sâmî'nin Âşık Sâmî'nin sâdık Sâmî'nin cânân Sâmî'nin Anın dervîşleri kalmaz gaflette Çoklarını irşâd eyler sohbette Cemâlin görenler kalır hayrette Mest olur yiğidi Pîr-i Sâmî'nin Âşık Sâmî'nin sâdık Sâmî'nin cânân Sâmî'nin Bir yüzü nurudur biri nârıdır Kâmillerin bu bir büyük kârıdır Hâlidî kolunun ser-hünkârıdır Şeyhi Abdurrahman Pîr-i Sâmî'nin Aşık Sâmî'nin sâdık Sâmî'nin cânân Sâmî'nin Sâlih'em gâh yanar gâhî tüterem Gâhî âteşlere canım ataram Gâhî de andelîb olup öterem Girip ravzasında Pîr-i Sâmînin Âşık Sâmî'nin sâdık Sâmî'nin cânân Sâmî'nin |
Faik = üstün. İksîr-i azam = İlâhî deva, Şifa veren. Enfâs-ı kuds = Mukaddes nefes. Dest-i = hayât Hayateli. Gurfe = Çadır, köşk. Ser-hünkâr = Padişahların başı. Andelib = Bülbül. Ravza = Bahçe. |