130 Bahr-ı aşkın katresi ol sohbet-i Mevlâ ile Katreler derya olur cem'iyyet-i kübrâ ile Mekteb-i aşka girip oku hakikat dersini Müddeî lâf eyleme gel bir kuru da'vâ ile Ehl-i aşkın derdinin dermanı vuslattır begim Sen benim derdime derman olamazsın ey hekîm Öyle bir sultâna hadim olmuşam âlemde kim Bir nefesi ayrı değildir Hazret-i Mevlâ ile Hazret-i Pîrim delîlimdir Halîlimdir benim Dil sarayı ravza-i beyt-i celîlimdir benim Ana teslim ettiğim nefs-i zelîlimdir benim İnkıyâd ettim bıçağa uymuşam İsmâîl'e Okuruz ders-i "aref'ten Hızr"ın olduk mahremi Bülbülü bâğ-ı hakîkat güllerinin şebnemi Nurumuz nûr-ı Muhammed nefhamız Âdem demi Hem-demiyiz Sûr'a hacet kalmadı İsrafil'e Ten ile âbım turâba nâr ile bâdım hevâ (1) Canımı cânâna verdim aradan çıktı sivâ Nokta-i sırrım semâ" Rahman ale'l-arşistivâ" (2) Kabz için bir ihtiyâcım kalmadı Azrail'e Gönlümün şehrinde şeyhim oldu seyrânım benim Pîr-i Sâmî Hazreti feth etti meydânım benim Eşk-i çeşmim rûz u şeb seylâb-ı baranım benim (3) Teşnelikte ihtiyâcım kalmadı Mikâîl'e Hamdulillah ermişim bir server-i hünkâra ben Fârig-ı âzâde oldum düşmezem efkâra ben Sâlih'em sıdk ile verdim dilimi dildârâ ben Mekteb-i aşk içre hacet kalmadı Cebrail'e |
Batır-ı aşk = Aşk denizi. Katre = Damla. Cemiyet-i kübrâ = Büyük cemiyet, kalabalık. Müddeî = İddiacı, itirazcı. Vuslat = Kavuşma, Allah' a ulaşma. Halil = Sevgili. Ravza-i beyt-i celîl = Allah'ın evi, hanesi. Nefs-i zelil = Aşağılık nefis. Inkıyâd etmek = Boyun eğmek. Şebnem = Çiğ tanesi. Nefha = Soluk, nefes. Sûr = İsrafil (AS.)ın kıyamette öttüreceği. (1) = Toprak, su, ateş ve hava (anasır). Sivâ = Gayri. (2) = "Allah Arşı istiva etti" âyeti sırrım-dır. Kabzetme = Can alma. (3) = Gece gündüz göz yaşlarım çağlayıp akar. Seylâb-ı bârân = Yağmurdan meydana gelen büyüksu, sel. Teşne = İstek, susama. Fariğ-ı âzâde olmak = Vazgeçip kurtulmak. |