Page 41 - Dosta Doğru Dergisi 2. Sayı
P. 41

Hani hastalığım da şekerim de var      kazandığımı ....                               Yani bir insan günah nedir, sevap
ama sohbette canlanıyorum, cesaretle-          Bunun için size yalvarıyorum. Zara-    nedir bilmiyor. Alnı secde-yi Rahman’a
niyorum, güçleniyorum. Bunların çok                                                   gitmemiş. Eğer Allah ona hidayet et-
farkına varmış tecrübesini yapmışım.       rın neresinden dönersen kârı orasında-     mişse Cenabı Hak onun gönlüne bir
Hâşâ Allah’a sığınırım; varlığından,       dır. Ama İslam’da şu var ki: Kendi kârın   meşayih sevgisi doğdurur. Çünkü me-
benliğinden. Gerçi bunda benim bir kâ-     uğruna karşındakinin zararını isteme-      şayih huzurunda istiğfarla ahd-i misâk
rım yok. Hepinizin vebali benim boy-       yeceksin. Evet, bunda benim zararım        tazeleniyor. Meşayih huzurunda olan
numa olsun ki benim burada bir kârım,      oluyorsa ihvanların kârı var. Onların      ikrar, istiğfar var ya ahd-i misâkı taze-
kesbim yok, kemalim yoktur.                kârı olsun da benim zararım olsun.         liyor.
                                           Çünkü onların kârı benim zararımı ör-
    Ama burada çok denemişim; An-          ter. Kanaatim bu, inancım bu. İster ina-       Ahd-i misâk ne?
kara’da şekerim yükselmiştir, “Ko-         nın, ister inanmayın.                          “Gâlu belâ” denmesi.
maya girecek midir, nedir?” Dediler,                                                      O belâ bozuldu. Ancak o belâ kim-
giriyordum da zaten. “Sen hastaneye            Evet, efendiler işte abdest durumu     ler için bozulmamıştır?
yatacaksın.” dediler, ben yine dedim ki,   var. Bu cemaat sabahtan almıştır abdes-        Nebiler ve velîler için bozulmamış-
“Maraş’a gideceğim. Orası kaldı sade-      tini, saat on bire gelmiş. Tamam, şimdi    tır.
ce, orayı bırakmam, Maraş’a gideceğim      teveccühü tarif edelim.                        Onun için Cenabı Hak: “Ve kûnû
orada da amelimi işleyeceğim.”. Gittik                                                maassadıkîn” sadıklarımla olun, buyu-
Maraş’a, beş akşam kaldık orada. Elbis-        Şimdi demek ki teveccühte ne lazım     ruyor. Sadıklar işte ilm-i ezeldeki sö-
tan diye büyük bir kazası vardır. Orada    efendiler?                                 zünü, vaadini bozmayanlardır. Cenabı
da çok ihvan var. Beş gün sohbetimizi                                                 Hak, onlarla beraber olun, buyuruyor.
de hatmemizi de yaptık, daha da can-           Kalb-i selim lazım. Bu teveccühün          Demek ki ancak nebiler, velîler için
landım, daha da dirildim, daha da ce-      başlangıcından sonuna kadar bir saat       o ahd-i misâk bozulmamıştır. Ama biz-
saretlendim. Ne komaya girdim, ne de       sürer. Tahminim bir saat beş dakika, on    ler için bozulmuştur.
bir şey.                                   dakika olur. Zaten şimdi başlarız tarif        Hepimiz için sen ve ben ahd-i misâ-
                                           edelim. Başlangıcından sonuna kadar        kı tazelememiz için bir tarikat erba-
    Evet, demek ki bunlar, amenna ve       gözlerinizi açmayın, gözlerinizi yumun.    bının, bir tarikat yetkilisinin yani bir
saddakna, şüphe yok ki ihvanların mu-      Bir de kalbî cihadınızı yapın. Gönlünü-    Evliyâullah’ın dizinin dibine oturacağız,
habbetidir. Niye olmasın? Zaten ben        ze gelen bütün düşünceleri atın, yine      elinden tutacağız. Ahd-i misâk o zaman
Allah’tan, Allah Âlim, Kâdir biliyor, şa-  gönlünüzü Allah ile meşgul edin. Bu        tazeleniyor. Bak! Niçin?
hidim Allah olsun, zaten ben ömrü ih-      amel bunu istiyor. Burada muhakkak             Elinde var iken fırsat geçirme idegör
vanlar için istiyorum. Zaten ben sıhhati   alacağınızı alırsınız. Bak, kelamı kibar-  gayret
ihvanlar… O olmasa bıkmışım, dünya-        da:                                            Tutagör bir yed-i kudret olursun
dan usanmışım.                                                                        menzilin bâlâ
                                               Seni hayvân iken insân eder şeyh           Ne diyor burada?
    Peki, ne kadar günahkâr olursak            Gönüller şehrine mihmân eder şeyh          Fırsatın varken kaçırma, diyor. Bir
olalım, ne kadar kusurumuz olursa              İçirip bir kadeh aşkın meyinden        yed-i kudret elinden tut. Yed-i kudret
olsun… Çünkü niçin? Kendimde kal-              Gedâ iken seni sultân eder şeyh        eli Evliyâullah’ın elidir.
dıkça bir zarara uğradığımı, günahkâr          Bu kelam kimedir?
olduğumu, günah kazandığımı, vebal             Hani Mevlânâ: “Ne olursan ol gel.”                        dosta doğru | 39
                                           demiş ya. Bu söz bu hakikati anlatıyor.
ağustos 2013                                   Seni hayvân iken insân eder şeyh
   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46