Page 45 - Dosta Doğru Dergisi 2. Sayı
P. 45

en Abdülhâlik Gücdüvânî Hazretleri       rınızı değiştirebilirsiniz. Oturmada bir        İşte bizim teveccühümüz müridin
olmuş. Öbürleri de feyiz vermişler, on-     şart yoktur. Bak kaç türlü oturma var?      kalbinin kalayıdır veya kalbinin fırçası-
lar da bir hizmet görmüşler.                                                            dır. Mürit senede bir defa bir teveccüh
                                                Mürebbe yani yuvarlak oturma var.       görecek.
    Demek ki burada anlaşılan; her şey      İki bacağınızı büker böyle oturursunuz.
misalle anlaşılır, hani fakülte okuyan      Buna mürebbe denilir. Yuvarlak bağdaş           Zaten ömründe bir mürit bir tevec-
bir talebenin tarih hocası olur, coğraf-    da denilir böyle oturursunuz.               cüh görmek şart oluyor. Bizim tarikatı-
ya hocası olur, işte edebiyat hocası olur.                                              mızın büyüklerinin emridir. Onun her
Bunlar da böyle onun ruhuna bir hoca-           Bir de var ki diz üstü tahiyyatta otu-  sene bir teveccüh görmesiyle onun kal-
lık yapmışlar.                              rur gibi iki dizinizin üzerine oturursu-    bi kalaylanıyor veya fırçalanıyor, temiz-
                                            nuz.                                        leniyor. Ama bir tane değil Türkiye’de
    Evet, efendiler şimdi teveccühe baş-                                                biliyorsunuz muhitlerde teveccüh ya-
layacağız, işte bir daha ifade edeyim.          Bir de var ki eksi teverrük deni-       pıyoruz. Türkiye’de bunun önüne geçe-
Teveccühün sonuna kadar bu aralarda         lir, ayaklarınızı sağdan veya soldan iki    miyoruz. Her muhite teveccüh turuna
gezeceğiz; kelamı kibar, gazel okur gibi    ayaklarınızı çıkarmadan bir kalçanız        çıkıyoruz, yıl boyunca teveccühümüzü
nazım ile okuyacağız, sırtınıza el vura-    üzerine oturabilirsiniz. Bu da olabilir.    yapıyoruz. Muhit muhit yapıyoruz fa-
cağız.                                                                                  kat izdiham oluyor. “Gelmeyin, etme-
                                                Bir de var ki mesela bacağınızın bi-    yin.” diyoruz, ama zevkini almış, İstan-
    Bu kelamı kibar okuduğumuz za-          rini diker birinin üzerine oturursunuz.     bul’dan Erzurum’a teveccühe geliyorlar,
man, sırtınıza el vurduğumuz zaman          Yorulduktan sonra onu değişebilirsiniz.     Samsun’dan mesela Mersin’e teveccühe
deyin ki: Şeyh Efendimiz Dede Paşa          Bunlar olabilir.                            geliyorlar. İşte böyle hep teveccühe ge-
bu teveccühü yapıyor, sırtımıza elini O                                                 lenlerin yine önüne geçemiyoruz.
vuruyor, kelamı kibarı bize O okuyor,           Yalnız özürsüz olanın iki ayağını
deyin. Korkmayın yanılmazsınız. Sizin       veya tek ayağını uzatması olmaz. Za-            Ne kadar geçsek mesela diyelim ki
için daha faydalı olur, daha yararlı olur,  ten yer de müsait değil uzatamazsınız       İstanbul’dan teveccühe gelmiş. “Gelme-
daha fazla feyiz alırsınız, daha çok isti-  da şayet ki ayağında arızası olan, aya-     yin” diyoruz, yüzde altmışını frenliyor-
fade edersiniz.                             ğını katlayamayanlar varsa bir kenara       sak yüzde kırkını frenleyemiyoruz, yine
                                            otursunlar onlar uzatabilirler. Özürsüz     de geliyorlar. Bir şey de diyemiyoruz.
    Evet, teveccüh tamamen bittikten        olanlar için değil.
sonra hoca efendilerin bir tanesi bura-                                                     Yani teveccüh bu kadar zevkli bir
da bir aşir okur. Aşir okunduktan sonra         Evet, şimdi ben hemen abdest alıp       ameldir fakat bunun esas özelliği tevec-
“Lillahil Fatiha” denilecek.                gelinceye kadar burayı hazırlayın. Ab-      cüh müridin kalbinin fırçasıdır. Bir şey
                                            destimin zayiinden değil. Hani abdest       tozlandığı zaman fırçalanması lazım
    Mesela Elemneşrahleke suresi veya       üzerine abdest almak sünnet. Onu da         ki tozu gitsin veya bir bakır kap kalay-
başka bir aşir okunur. Fatiha denilince     tatbik edeceğiz. Zaten bu ameli boy         lanması lazım ki temizlensin. Bak, işte
o zaman gözlerinizi açacaksınız. O za-      abdesti ile yapıyorum. Demek ki bir         öyle:
mana kadar göz açmak yasaktır.              abdest alıp gelinceye kadar siz burayı
                                            hazırlayın. Hazırlandı mıydı Estağfu-           Teveccüh olunca her bir ihvâna
    Demek ki “Estağfurullah” ile başladı    rullah nida edilecek.                           Mürde kalblerimiz gelirler câna
gözler yumuldu. Ne ifade ettik? Dedik-                                                      Bir de buyuruyor ki:
lerimizi tatbik edin, kalbinizi gönlünü-        Hiç tarikatı olmayan oturmasın.             Teveccühe gelin ihvân
zü muhafaza edin. Gözünüzü açmayın,         Ama tarikatı var, nereden olursa olsun,         Kuruldu halka-i Rahmân
kimseye bakmayın. Kalbinizi muhafaza        oturabilir. Zaten bizim tarikatımız nis-        Açıldı ravza-i rıdvân
edin, kalbinize gelenleri atın. Aşir oku-   peti olan teveccühü diğer tarikatlar yap-       Bu meydân-ı muhabbettir
nacak lillahil Fatiha denilecek. O zaman    mıyor. Teveccüh tarikatımızın büyük             Bu bir ıyd-ı meserrettir
da Euzü besmele ile bir Fatiha okur göz-    ameli, teveccüh müridin kabının, itimat         Iyd-ı meserret; burada ıyd bayram-
lerinizi açarsınız. Teveccühün şeklini o    edin, kalbinin kalayıdır.                   dır. Fakat nasıl ki dinî bayramlarda zâ-
zaman bozarsınız.                                                                       hir şeriatımızda nefisler mesut oluyor-
                                                Nasıl ki bir bakır kap hani bir zaman   larsa, mesrur oluyorlarsa bu teveccüh
    Teveccühün bir oturma şekli var, na-    işlendikten sonra kalayı gidiyor, kalaya    de ruhun bayramıdır.
maz usulü gibi, namazda tahiyyat usulü      ihtiyacı oluyor. Veya da kap bir toz al-
gibidir. Bu şekli ileri geri bozmayın ama   mış, tozunun silinmesi lazım. Neyle
yeriniz müsaitse ayaklarınızı, bacakla-     alınır? Fırçayla alınır. O kalp nasıl ka-
                                            laylanacak?

ağustos 2013                                                                            dosta doğru | 43
   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49   50