Page 43 - Dosta Doğru Dergisi 2. Sayı
P. 43

Bu inkılâbı ne zaman ki 79 ahlakı        hü sanmayın, biz bir aletiz.                cezbiniz, arzunuz neyse; ne getirirse
hamidenin çoğunluğunu elde ediyorsa          Evet, niçin? Bak! Kelamı                    gönlümüze.
o zaman inkılâp yapabiliyor. Ama o 79        kibar öyle:
ahlakı hamidenin çoğunluğunu elde et-                                                        Hani konuşana bakma konuşturana
mek için şeriatını, tarikatını yaşayacak.        Kibrît-i ahmerdir şey-                  bak, söyleyene bakma söyletene bak,
Sa’yı olacak, bunu yaşayacak. Bu ahlak-      hin nefesi                                  kelamı vardır. Sâlih Baba buyurmuş:
lar birer birer, teker teker değişiyor. Ne
zaman ki 79 tane ahlakı zemimenin 40’ı           Yakar dil şehrinde bı-                      Söyleyen Sâlih’dir amma söyleten
ahlakı hamidiye çevrilirse ahlakı zemî-      rakmaz pası                                 Sâmi’durur
me 39’a düştü, eksildi. O zaman inkılâp
yapıyor, nefsi alaşağı ediyor, tahta ruh         Berâberdir Pîr-i Tâgî                       Bulmak istersen birâder böyle bir
geçiyor, makama ruh geçiyor. Ruh ise         Mevlâsı                                     sultân ara
adildir, ruh ise merhametlidir. Evet,
bunlar tarikatın nimetleridir. İşte;             Biz de deriz ki:                            Öyleyse burada demek ki evvela si-
                                                         Beraberdir Dede                 zin cazip olmanız gerekir. Sizin burada
    Seni hayvân iken insân eder şeyh                                                     cazip olmanız nedir? İşte!
    Gönüller şehrine mihmân eder şeyh        Paşa Mevlâsı
    İçirip bir kadeh aşkın meyinden              Dâim cezb ederler                           Berâberdir Pîr-i Tâgî Mevlâsı
    Gedâ iken seni sultân eder şeyh                                                          Dâim cezb ederler me’vâya bizi
    Bak bir de buyuruyor ki:                 me’vâya bizi                                    Sizi cezbetmiş. Sizi ne cezbetmiş bu-
    Olursun “men aref ” sırrından âgâh           Toplarlar bir araya.                    raya?
    Seni katre iken ummân eder şeyh                                                          Bir Evliyâullah. Onunla birbirimizi
    Haber verir hakîkat illerinden           Sonra bir kelam vardır ki:                  tanıdık. Burada herkes noksan.
    Sana çok tuhfeler ihsân eder şeyh            Gâhî şecerden söyler ol                     Biz birbirimizi nereden tanıyacak-
    İşte burada bu hediyeler vardır, ma-                                                 tık? Bizim Avrupa’ya gelmemiz müm-
nevi hediyeler vardır. Ama biz de layık      gâhî hacerden söyler ol                     kün müdür?
olalım, istemesini bilelim, isteyebilelim,       Gâhî beşerden söyler                        Siz ticaretinize gelmişsiniz. Ben ti-
alabilelim. İsteyemezsek, istemesini bil-                                                caret için mi geldim? Yok.
mezsek alamayız.                             ol bir mantık-ı bürhânıdır                      Siz gelmişsiniz ziyarete. Ben ziyaret
    Bu da Cenabı Hak “Fe emmel ye-               Ne diyor burada?                        için mi geldim? Ama ihvan ziyaretine
time fela tekhar, ve emmes sâile fela            Ağacı konuşturan Al-                    geldim.
tenhar.”[28] buyuruyor. Öyleyse biz Al-                                                      Bunlar benim amcam mı, dayım mı
lah’ın sâili olalım, Allah’ın kapısında di-  lah, taşı konuşturan Allah,
lenelim. Cenabı Hak ki “Sâillere ihsan-      ümmi olan bilgisi olmayan                                      dosta doğru | 41
da bulunun.” buyuruyorsa kendi sâiline       insanı da konuşturur.
ihsan etmez mi canım? Eder, ama biz
Allah’ın sâili olduğumuzu bilelim, Al-           Niye bunu böyle bu-
lah’ın kapısı olduğunu bilelim; Allah’ın     yurmuş? Şecer ne? Hazreti
kapısında dilenelim, isteyelim ki Allah      Musa’nın asası.
da versin. Tamam, efendiler şimdi de-
mek ki anlaşıldı inşallah.                       Hacer ne? Hazreti
    Teveccühe işte başlamadan evvel          İsa’nın taşı. Bir taş Hazreti
usulünce oturtturacaklar, “Estağfurul-       İsa ile konuşurmuş ve hiz-
laaah” diye bir nida olacak. Bu nida-        met de görürmüş. Kur’anla
yı duyunca gözlerinizi yumacaksınız.         bildirilen taştan mana ölü-
Teveccühün sonuna kadar gözlerinizi          dür, taş cansız ya. Cenabı
açmazsınız. Beş dakika veya on dakika        Hak ölü insanı diriltmiş. Hz. İsa ölüleri
sonra üç defa “Estağfurullah” daha du-       diriltmiş.
yacaksınız. Onu siz okumayın, tamam.
    Teveccüh başlarken gözleriniz açık-          Gâhî şecerden söyler ol…
ken söylenen “Estağfurullah” amel                Şecer ağaçtır.
başlıyor demektir ve gözler yumulu-              …gâhî hacerden söyler ol
yor. Parmaklarınızla hesabını yaparak            Hacer taştır.
25 defa istiğfar okursunuz. Beş dakika           Gâhî beşerden söyler ol bir mantık-ı
veya on dakika arası sonra yine üç defa      bürhânıdır
Estağfurullah nida olur. Onu okumayın            Burada mantık-ı bürhan; mantık,
siz. O bize ait. Biz de 25 istiğfarın üçünü  kelamdır. Bürhan yani kelamlar insan-
aşikâr, 22’sini gizli okuyoruz. Namazı       ları kurtarır.
var kılıyoruz, gizli aşikâr duaları var,         Evet, hacere can veren, söyleten
okuyoruz. Ondan sonra teveccühe baş-         Allah; şecere can veren, söyleten Allah
lıyoruz. Yalnız bu günahkarın teveccü-       ümmî insanı da konuşturur.
                                                 Onun konuşmaları işte onun kelam-
ağustos 2013                                 ları ne yapar? Bürhan, insanları kurta-
                                             rır.
                                                 Nereden kurtarır insanları? Onun
                                             kelamları bizi irşat eder, bizi ikaz eder,
                                             bize hakikati bildirir, bize hedefimizi
                                             bildirir de kurtuluruz.
                                                 Evet, işte teveccühte bu duaları
                                             okuduktan sonra kalkacağız, bu safla-
                                             rın arasında dolanaraktan ebyat yani
                                             kelamı kibar okuyacağız. Gönlümüze
                                             ne himmet olursa. Sizin muhabbetiniz,
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48