Page 60 - Dosta Doğru Dergisi 2. Sayı
P. 60

r İlallahDinin, insana dünya ve ahiret                                            (

                                         hayatını aynı pencereden gösteren

    ( bakışı vahdete olan ilk adımıdır.

Reyhan AKOĞUZ

    Gurbeti sılaya dönüştüren bir yol-     arasında moda halini almıştır. İslam’ı        Türkiye’de en yaygın şekilde var-
culukla başlar her şey. Bir adım atar ve   rasyonalist bir çerçeve içine sokmaya     lığını sürdürdüğü herkesçe malum
kurtulur insan. Bir kalp arar kirlerinden  çalışan kafa yapısı mucizeleri inkâr et-  Nakşibendi tarikatı şeraite olan sıkı
arınmış, günahsız bir el arar tutmak       mekle işe başlamış, tasavvuf da bu dü-    bağlılığıyla nam salmıştır. Anadolu’da
için. Çokluk perdelerinden geçerek         şünce yapısından nasibini almıştır.       Mevlana Halidi Bağdadi’nin(v.1827)
yokluğa ermek ister. Kimi bilerek çıkar                                              göndermiş olduğu halifeleriyle yaygın-
yola derdini, kimi bilmediğinden der-          Modernite söylemiyle dini dünya-      laşan Nakşibendi tarikatı günümüzde
dini dermanı tanımaz. Oysa ‘aramakla       nın dışında bırakarak dünyevileşmeyi      de en çok mensubu bulunan tarikattır.
bulunmaz lakin bulanlar ancak arayan-      öngören filozofların, günümüzde bu        Bağlı olduğu gelenek itibariyle Müs-
lardır.’ Aramak ise bilmekle olur. Neyi    hususta yanıldıkları, dindarlık model-    lümanlara tasavvufu benimsetmek ve
aradığını bilmeyen, bulduğundan emin       lerinin değişimiyle birlikte dindarlık    bunu şer’i sınırları içerisinde gerçek-
olamadan silinir gider dünya sayfasın-     ölçütünde azalmanın olmadığı göz-         leştirmek misyonuyla varola gelmiştir.
dan.                                       lemlenmiştir. Bu her ne kadar pozitif     Bu geleneğin Müslümanlar üzerindeki
                                           bir gelişme gibi görünse de içeriğinin    olumlu tesiri büyüktür.
    Tasavvufi anlamda manevi yol-          değiştiği dindarlar artık tam anlamıy-
culuğa seyrü sülük denir. Ankaravi,        la kaybolmuşlardır. Hiçbir dünyaya ait        Günümüz imkan ve şeraiti göz önü-
Minhacu’l-Fukara isimli eserinde sey-      olamamanın sancısı, batılılaşma süre-     ne alındığında tasavvufun form de-
ri; cehaletten ilme, kötü huylardan gü-    cini hızlandıran düşünürlerden çok gü-    ğiştiren yapısı tarikatleri cemaatleşme
zel huylara, kendi varlığından geçip       nümüz insanının, en çok da genç kesi-     sürecine taşımıştır. Benzer unsurları
Hakk’ın varlığına doğru hareket olarak     min payına düşmüştür.                     olmakla birlikte ayrılan unsurlarıyla
tanımlar. Sülük ise, Hakk’a ermek için                                               müntesiplerinin anlam dünyalarını
bir rehberin öncülüğünde ve deneti-            İçerisinde bulunduğumuz hastalı-      farklılaştıran bu süreç kimi yönleriyle
minde çıkılan manevî, kalbî, ruhî yol-     ğın acil keşfi lazımdır. Tıpta bilindiği  müdahale edilmeyi beklemektedir. Tür-
culuk ve ahlakî eğitimdir. Bu anlamda      üzere erken teşhis önemlidir. Hastalı-    kiye’de yaşanan süreçler de göz önüne
yola çıkmak, yolda olmaktır. Nefsin        ğa müdahale edebilmek için de ismini      alındığında ayağını bir zemine basma-
yedi mertebesinin en aşağı noktası olan    koymak gerekir. Bu toplumun hangi         nın gerekliliği günden güne önemini
nefsi emmare’den hareketle, nefsi ka-      düşünce dünyasından ne tür bir ‘’hasta-   artırmakta ve Nakşibendiliğin sunmuş
mile’de başlayan yolculuğun adıdır. Bu     lık’’ aldığını keşfetmek ‘önce ayağımızı  olduğu imkanla bu önemli ölçüde sağ-
yolun sonu yoktur, Allah’a yolculukla      sağlam bir zemine basmakla, sonra 18      lanmaktadır.
başlar, Allah’tan yolculukla zirve nokta-  bin âlemi dolaşmakla’ mümkündür.
sına ulaşır.                                                                             Dinin, insana dünya ve ahiret ha-
                                               Rasulullah Efendimiz(sav) veda        yatını aynı pencereden gösteren bakışı
    18. yüzyılın rasyonalist kafa yapı-    hutbesinde:’ Ey mü’minler! Size iki       vahdete olan ilk adımıdır. İnanan insan
sı metafiziği dışarıda bırakmış, batı      emanet bırakıyorum, onlara sarılıp        için tek bir hakikat vardır ve bu hakikat
dünyasında gelişen bu perspektif islam     uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız.       çokluk içinde gizlidir. Allah’a yolculukla
dünyasında da yankılarını bulmuştur.       O emanetler, Allah’ın kitabı Kur-ân-ı     başlayan bu serüven , Allah’tan yolcu-
Doğa üstü güçlerin anlamını yitirdiği      Kerim ve Peygamberin sünnetidir.’ bu-     lukla kişinin ufkunu açar ve çokluktaki
emperyalist bilim deneyimleyemediği        yuruyor. Sağlam bir zemine basmak         sırrı gösterir. Lakin seyrü sülük için il-
herşeyi ilgisinin dışında bırakmıştır. Bu  Efendimiz’in (sav) bize bırakmış oldu-    kin çıkmış olduğumuz yola girmek icap
tutum günümüz islam dünyasında en          ğu mukaddes iki emanete sarılmakla        eder.
aşağı düzeyde ibadetlerin fiziki faydala-  olacaktır. Fakat bu iki emanete sarıla-
rının araştırılması ile ifadesini bulmuş,  bilmek bir izan meselesidir. Kuran’ın         … ves selâmu alâ menittebeal hudâ
islamın aslında ‘’bilime uygun’’ bir din   ve sünnetin özümsenmiş dışa vurumu        (Ve hidayete tâbî olanlara selâm olsun.)
olduğunun ispatı modern düşünürler         olan şeriate uygun yaşamak bu zemine      TÂHÂ(20/47)
                                           basabilmek demektir.
58 | dosta doğru                                                                                              ağustos 2013
   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65