Page 57 - Dosta Doğru Dergisi 3. Sayı
P. 57
rın Aşkı
İhsan KUL
Bir yerden başlamak lazım… evveli olan bir yaptırmayı düşünüyorum da, dahası mevcut
işin mutlak ahiri de olur, uzun zamandır sü- fırını düzeltmeyi… zira gelen müfettişlerden,
rüncemede bırakılan iş veya mevzular giderek danışmanlardan çok eleştiri alıyorum, dahası
tavsar, içindeki dinamizmi/coşkuyu kaybeder, kendim de beğenmiyorum, teknik olarak fırı-
dahası gündemden düşer, hoş, acele edilen iş- nın daha farklı çalışması gereğini testetmişim,
lerde de tam olgunlaşma sağlanamamışsa on- görmüşüm.
lardan da iyi verim alındığı söylenemez, her
iş bir vakte mukayyettir, eyvallah ama bu ince İlk gün mevcut fırını yıkmakla işe başladık.
çizgiyi kestirmek kolay bir iş değil, hilalden Mevcudu yıkmadan yerine yenisini yapmak,
dolunaya ulaşmak için de bir süre lazım. An- yeni bir şey koymak mümkün değil. Dolu bar-
laşılan o ki, bu işin vakti geldi, hatta geçmeye dağa yeni su konmaz. İlk aşamada kubbe bölü-
başladı, havalar iyice soğumadan- zaten şu an mü, içerden belli bir bölüm ve ağız kısmı yıkı-
yeterince soğuk- bu meseleyi halletmeliyim, lacak. Ustanın çırağı benim, baştan kendisine
giderek günler kısalıyor, usta bulmak ise zaten sordum, bir yardımcı gerekir mi diye, seninle
zorken hepten zorlaşacak. yaparız deyince biraz da şaşırdım ama, daha
ses edemedim, nasıl olsa bugünlerde ben de
Esnaftan, malzeme satanlardan, tanıdık- müsaitim, resmi tatille hafta sonu birleşince
lardan, bu alanda çalışanlardan epey telefon önümüzde dört-beş günlük bir süre oluyor.Çe-
topladım, bir çok usta ile görüştüm, bir kısmı kiç sesleri, murç sesleri, düşen tuğla parçaları
yapılacak işin ‘ufak’lığını düşünerek, ama bunu ve toz bulutları. Kendisi bir miktar kırdıktan
yüzüme açıkça söylemeyerek baştan müsa- sonra bana tarif ederek nereleri kıracağımı işa-
it olmadıklarını söyledi, bir kısmı ellerinde iş ret etti. Çıraklık rolüm erken başladı. Kırdık,
olduğunu, uzun bir süre dolu olduklarını söy- döktük, parçaladık… beğenmedi tekrar kırdık,
ledi, sordukları sorulardan ne kadar para vere-
bileceğimi de anlıyor olmalılar ki- hoş ben de
bunu soruların gelişinden hissediyorum- ‘yağ-
lı’ olmayan işlere pek iltifatları yok, anlaşılan
bu ustalar oldukça iyi kazanıyorlar, baksanıza
hiç biri işin üstüne atlamıyor, demek ki mem-
lekette işler iyi gidiyor, eskiden yalvaran usta-
ları çok görmüştüm, hatta o denli yalvarmayla
arabaya ihtiyacımdan fazla usta binmişti de bir
türlü indirememiştim. Haklı oldukları yanlar
da yok değil, bir defa yer uzak, bu dağ başına
kim gelir, üstelik sezon sonuna yaklaşıldığı için
işler de yoğun…sonunda bir usta buldum, na-
sip meselesi.
- Bu ne ustası dedi, çayından bir yudum
daha çekip,
- Fırın ustası, dedim…bahçeye bir fırın
dosta doğru 56 | Kasım 2013