Page 189 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 189

Tasavvuf Sohbetleri -1                                           189

               Kimini eyledi mesûd
               Kimini eyledi mesdûd
               “Ene’l-Hak” söyledi Nemrud
               Olub merdûd hatasından
               Kiminin dünyada her istediğini verdi. Kiminin de kalplerini mühürledi.
            Tuttu onları da. Tutulmanın anlamı ne? Bir insan yol yürüyecek, bağlanmış.
            Bir  iş  görecek,  bağlanmış.  Yürüyemez.  İşte  tutuldular.  Nemrut  da  tanrılık
            davasında bulundu.
               Kimini eyledi mesûd
               Kimini eyledi mesdûd
               “Ene’l-Hak” söyledi Nemrud
               Olub merdûd hatasından
               İtaat  etmek.  Zâhirde  âlimlere  karşı  Mansur  hatâ  işledi.  Ene’l-Hak
            davasında bulundu. Hâlbuki itaat ettiği için mesrûr oldu. Onun mesrûriyeti
            âhirette. Onun mesuliyeti dâra asılmakta. Dâra asılınca Peygamber Efendi-
            miz’in sakalının teline asıldı. Peygamber Efendimiz’in nur-u nübüvvetinde
            yok oluyor. Boğulup gidiyor.
               Kemal-i kudretin izhâr kılıp ol Hazreti Cebbâr
               Kimini kıldı ehl-i nâr celâli iktizâsından
               Bütün güçlüklerden, bütün cabbarlardan cabbardır. Bize düşen inancımızı
            yaşamak.  İnanmayanlara  acıyalım.  Ama  akrabamızda  inanmayan  varsa
            hidâyet  dileyelim.  Onlara  hidâyet  istenir.  İmanı  var  da  ameli  yok.  Bunlar
            nasihat  kabul  ederler.  Bunlara  acımak  lazım.  Bunlara  dua  etmek  lazım  ki
            bunlar  amele  başlasınlar.  Cenâb-ı  Hak,  tembellikten  men  etmiş  insanları.
            Tembelliği isyân olarak görüyor.
               “Doğuştan  ölünceye  kadar  ilim  öğrenin.”  buyuruyor  Peygamber  Efen-
            dimiz.
               Bu emir varsa, dünya işlerinde her şeyi öğrendikleri gibi âhiret için de
            amelleri öğrenmeli insanlar. Herkes âlim olacak diye bir kâide yok. İşçi de
            olacak.  Esnaf  da  olacak.  Ama  âhiret  için  çalışmalı.  Bilmediklerimizi
            öğrenmeli.
               Bu  dünyada  eteğine  sarılayım  demek,  bir  evliyâullâhı  bilmektir,
            sevmektir. Ona sevgi ile bağlanmaktır. Cenâb-ı Hak öyle buyurmuyor mu?
            Bu  dünyada  eteğine  sarılınca  âhirette  sorgu  sual  olmazmış.  Eteğine
            sarılmaktan maksat, bir evliyâullâha manevî evlat olmaktır. Onun emirlerine
            tâbi olup, onun boyası ile boyanmaktır. Dünyada kiminle beraber olursanız,
            âhirette  de  onunla  beraber  olursunuz.  Dünyada  kimi  severseniz  âhirette
            onunla berabersiniz. Cenâb-ı Hak, velîlere büyük ihsân vermiştir. Peygam-
            berlerden sonra velîler gelir. Çok büyük yetkileri, salâhiyetleri var.
               Peygamber Efendimiz üç defa şefaat edecekmiş.
               Birinci şefaat: Kıyametin ilk başlangıcında Cenâb-ı Hakk’ın gadabı öyle
            şiddetli olacakmış ki Peygamberler bile “nefsim nefsim” diyecekler. Yetkile-
            rini,  salâhiyetlerini  kullanamayacaklar.  Ulemânın  açıklamasına  göre  böyle
            bu.  Cenâb-ı  Hakk’ın  gadabı  teskin  olacak  Ondan  sonra  ümmetleri  için
            dilemeye başlayacaklar peygamberler.
   184   185   186   187   188   189   190   191   192   193