Page 154 - Gülden Bülbüllere 1 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 154

154                                                Gül'den Bülbüllere

               Pîrim İskender olup Ye’cüc seddim bağladı
               Görmedim böyle cihângir Sâmi-i Mevlâ gibi
               Demek  evliyâullâh  ne  yapıyor?  Ama  bu  ruha  muhâfazadır.  Zâhirde  bir
            şey  yoktur.  Cesedimiz  zâhirde.  Bize  bir  emir  var.  O  emiri  tutarsak,  ona
            teslim  olursak  eğer,  ne  oluyor?  Ruhumuzu  muhâfaza  ediyor.  Dört  büyük
            düşmandan muhâfaza ediyor bizi. Meşâyih yapıyor bunu.
               Pîrim İskender olup Ye’cüc seddim bağladı
               Görmedim böyle cihângir Sâmi-i Mevlâ gibi
               Bir de buyuruyor ki:
               Nefsim bana râm ol düşme teşvîşe
               Hep fâsittir bu kurduğun endişe
               Sürüsün yedirmez kurt ile kuşa
               Pîr-i Sâmi gibi sultanımız var
               Hz. Âdem babamız da Cenâb-ı Hak’tan böyle dilekte bulununca Cenâb-ı
            Hak buyurdu ki:
               “Sen ve senin evlatların, Ben ve Habîbim’in ismini anarsanız, şeytan size
            bir şey yapamaz.”
               Hz.  Âdem’e  suhuf  indi.  Bu  da  cennetten  geldi.  Orada  nasıl  ekeceğini,
            nasıl  dikeceğini,  yemesini,  ibadetini  bildirdi  Cenâb-ı  Hak.  Bunun  üzerine
            şeytan:
               “Yâ Rabbî, ben ne yiyeceğim?”
               Cenâb-ı Hak buyurdu:
               “Ya  mel’un!  Senin  yediğin  de,  Benim  ve  Habîbim’in  ismini  anmadan
            yiyenlerin de yediği senin olsun.”
               Demek  ki  bir  insan  gâfil  yiyorsa  şeytana  yediriyor.  Nefs-i  emmâresine
            yediriyor.  Eğer  râbıtayla  yiyorsa,  tefekkürle  yiyorsa,  huzurla  yiyorsa  onu
            nefis  yiyemez?  Nefis  gıda  alamaz.  Nefsin  gıdası  zulmettir.  Ruhun  gıdası
            nurdur. Demek ki râbıta ile yenilip içilirse bu nimetin zulmetini gideriyor.
            Nurunu bırakıyor. Nuru ise ruh alıyor.
               Hak olan riyâzet tarikatları var. Ne buyurmuş Peygamber Efendimiz:
               “Az yiyin, az uyuyun, az konuşun.”
               Ama bizde bu yoktur. Fakat bize de buyurulmuş ki:
               “24  saat  içerisinde  8  saat  çalışın,  8  saat  ibadetinizi  yapın,  8  saat  de
            istirahatinizi yapın.”
               Bir de buyurulmuş ki:
               “Midenizin boşluğunu üçe bölün. Bir payını yemekle doldurun. Bir payını
            su ile doldurun. Bir payını da hava yeri olarak bırakın.”
               Bize emir böyle. Ama her insanın midesi aynı olmaz ki... Bir payını su ile
            doldurun. Bir payını da hava yeri olarak bırakın. Bize emir öyle. İşte bu da
            hadistir. Hiçbirinin boşluğunu diğerine geçirmemek lazım.
               Öyleyse şu unutulmamalı: Her şeyi râbıtayla yemeliyiz. Eğer bir insan sol
            eli  ile  bir  şey  yer  içerse  bu  insan  gâfil.  Sol  eli  ile  bir  şey  yemek  içmek
            yasaktır. Şeriatın fetva yönü bu oluyor. Takvâ yönüne geçince haram oluyor.
            Niçin haram oluyor? Gafletinden dolayı.
               Bizim tarikatımız râbıta tarikatıdır.
   149   150   151   152   153   154   155   156   157   158   159